Giriş
(8)

taksim'den istinye park'a gitmek için

forumtrak
metroya bindikten sonra nerde inilir? sonra neye binilir?
metroya bindikten sonra nerde inilir? sonra neye binilir?
0
forumtrak
(02.01.09)
levent'te inip sarıyer dolmuşuna binmek lazımdır. önünden geçiyor.
0
alkolikfedai
(02.01.09)
sanki 4. levent'te iniyorduk gibi aklımda kalmış, yanlış kalmış.
teşekkürler
0
🌸forumtrak
(02.01.09)
4.leventte metro nun çıkışında büfenin 2 metre yanındaki minibüslere binicen.
0
fuskiyenin oglu
(02.01.09)
sonuç olarak levent'te mi ineceğim, 4. levent mi? 4. leven ise hangi minibüse binilecek. zamanım da az kaldı :S
0
🌸forumtrak
(02.01.09)
sonuç olarak levent'te inmenizi, şirvan'ın önünde minibüse binmenizi ve minibüsün hacıosman değil istinye minibüsü olduğundan emin olmanızı öneririm :)
0
nils ve ucan kaz ve beavis and butthead
(02.01.09)
sonuç olarak 4 leventte inmelisiniz. subay evleri çıkışından çıkıp hemen çıkınca karşınıza gelen minibus duraklarından minibüse binmenizi öneririm.

levenntte olur ama durduk yere trafiğe yakalanabilirsiniz gideceğiniz saate göre. ayrıca 4 leventte inerseniz oturarak gitme şansınızda var. ayrıca 4 leventte inenlere facebook ücretsiz olucakmış :P
0
la grande
(02.01.09)
her iki levent de olur.
0
co2s2
(02.01.09)
iç levent'te inme de hangisinde inersen in. ben 4.levent'i tercih ederim. metronun ilerisindeki büfenin karşısındaki minibüslerde yazar istinye park diye (tamlamaya gel).
0
deckard
(02.01.09)
(4)

tl ve bankamatikler

sanal uyku
ytl gitti tl geldi. peki şu direk para yatırılabilen atmlerin durumu ne şimdi? yani gidip istediğimiz parayı yatırabilir miyiz yoksa ytlleri almamazlık falan yapıyor mu?
ytl gitti tl geldi. peki şu direk para yatırılabilen atmlerin durumu ne şimdi? yani gidip istediğimiz parayı yatırabilir miyiz yoksa ytlleri almamazlık falan yapıyor mu?
0
sanal uyku
(02.01.09)
ytller bir yıl daha geçerli bildiğim kadarıyla. bol bol zamanınız var merak etmeyin :)
0
tabudeviren
(02.01.09)
1 ocak 2010'a kadar ytl ve tl birlikte kullanılacak. her işlemde geçerli bu.
0
vital
(02.01.09)
Kardesimin disi agriyormus, dun gece 04:00 itibariyle akbank bankamatiginden YTL yatirdim. Bilgi olsun.
0
lightblue
(02.01.09)
bu sabah finansbanktan yatırdım. bariz çalışıyodu.
0
la grande
(02.01.09)
(3)

patlican fontunu bilen/bulan bir babayiğit?

oddity
avea'nın patlican logosunda kullanılan fontu bilen/bulan varsa ve bana indirebileceğim linki gönderirse çok sevinirim. font sitelerinde dolaştım epey ama benzer bir şey bulamadım.
avea'nın patlican logosunda kullanılan fontu bilen/bulan varsa ve bana indirebileceğim linki gönderirse çok sevinirim. font sitelerinde dolaştım epey ama benzer bir şey bulamadım.
0
oddity
(01.01.09)
sallıyorum ama logo tasarlanmış da olabilir.
0
dambil
(01.01.09)
logotype harflerinin oran orantısı ve espasları o kadar hatalı ki tasarlanmış bir logo olduğunu söyleyebilirim. Vag Rounded gibi bir font belki işinize yarayabilir benzer olarak. Helvatica'nın ve Arial'in de rounded fontları vardır. Benzer bi fontla yazacağınızı yazıp biraz uğraşıp photoshopta ya da vektorel bir programda (freehand mx mesela) benzetebilirsiniz buna.
0
random blonde
(02.01.09)
adını bilmiyorum ama dafont ta rastladım geçen gün. sanırsam groove/retro başlığı altındaydı.
0
la grande
(02.01.09)
(3)

odamda radyo kanalı çekmiyor, ne yapabilirim?

bushwacker
merhabalarodamda telefon falan pek çekmez, çekse de 1 dakika çeker sonra 30 saniye çekmez falan. bugün müzik setini odama getirdim ve bir de ne göreyim, lounge fm, 102.00, çekmiyor. bunun cep telefonu çekmemesiyle bir alakası var mı?varsa da lounge fm'in çekmesi için ne yapabilirim? anteni var bi ta
merhabalar

odamda telefon falan pek çekmez, çekse de 1 dakika çeker sonra 30 saniye çekmez falan. bugün müzik setini odama getirdim ve bir de ne göreyim, lounge fm, 102.00, çekmiyor. bunun cep telefonu çekmemesiyle bir alakası var mı?

varsa da lounge fm'in çekmesi için ne yapabilirim? anteni var bi tane müzik setinin ama böyle anten dediğime bakmayın, kablo sadece. ince bir kablo yaklaşık 60-70 cm uzunluğunda.

bir fikri olan yardımcı olursa gerçekten çok sevinirim.

sevgilerle
0
bushwacker
(30.12.08)
müzik setini mümkün oldugu kadar cama yakın konumlandırınız.ve (asıl onemli olan yeri burası) kablonun ucuna sigara paketlerinin içinde bulunan kagıdı sarın. gercekten ıse yaradıgını goreceksınız.bende aynı işlemi uyguluyorum. hatta televizyon antenine bağlamıştık sigara kagıdını.antep'ten suriye kanallarına bile ulasmıstık. deneyiniz..
0
nouma21
(30.12.08)
radyo frekans araligi 88-108 MHz arasi. cep telefonu ise 1800 MHz. ikisi de elektromagnetik dalga. cekmemesi birbiriyle alakali tabi. eger muzik setim ilk koydugum yerde dursun istiyorsan, anteni uzatip camin disina sarkitabilirsin.
0
osuruklu
(30.12.08)
antenin ucuna ince çok telli kablo bağlayın ve pencereye uzatın. çeker. aynı sorun benim odamdada var bu şekilde çözdüm. telefonda çekmiyosa bi nevi faraday kafesi gibi bişey sözkonusu sanırsam..
0
la grande
(30.12.08)
(2)

Adobe illustrator 3 ile çok sayfalı pdf nasıl yapılabilir?

sv3n
Tek sayfayı pdf olarak çıkarabiliyorum ancak birden fazla sayfa nasıl oluyor?Ayrıca orta düzey kallite ufak boyut için sıkıştırma ayarlarında ne önerirsiniz?
Tek sayfayı pdf olarak çıkarabiliyorum ancak birden fazla sayfa nasıl oluyor?
Ayrıca orta düzey kallite ufak boyut için sıkıştırma ayarlarında ne önerirsiniz?
0
sv3n
(18.12.08)
cs3 te mümkün değil malesef. cs4 te mümkün ama çoklu artboard desteği var. illa yapıcam diyosanız olduğu gibi dosyayı indesign a import edin. yada tek tek oluşturduğunuz pdf leri
acrobatta birleştirin. ama cs4 veya indesign daha mantıklı gibi geliyo bu durumda.
0
la grande
(18.12.08)
illa illustrator kullanmak gerekir mi bilmiyorum ama daha paperless printer gibisinden bir programla istenen her türlü programdan tek sayfa, çok sayfa pdf çıkışı almak mümkün. tabii çok profesyonel bir sonuç beklememek lazım.
0
co2s2
(18.12.08)
(5)

pasaport zam zamanı

la grande
belli bi ay vardı sanırsam. atıyorum her yılın mayıs ayında pasaport işlemlerine zam yapılırdı. hangi ay o?
belli bi ay vardı sanırsam. atıyorum her yılın mayıs ayında pasaport işlemlerine zam yapılırdı. hangi ay o?
0
la grande
(17.12.08)
her yıl ocak başında zamlanıyor diye biliyorum ben. yani alacaksanız elinizi çabuk tutmanızda fayda var.
0
robin
(17.12.08)
her sene belli bir oranda mı zamlanıyor acaba merak ettim? çok büyük fark olur mu? hazır açıllmış başlık varken burdan sorayım bari ben de.
0
inkey
(17.12.08)
Geçen ay zamlandı zaten, o doğalgaza zam, elektriğie zam, ona zam buna zam furyasından nasibini aldı.
0
3200
(17.12.08)
bugün başvurumu yaparken sordum, ocak ayında zam geliyormuş.

@ inkey, %12 oranında zamlanıyormuş.
0
simona
(17.12.08)
saolun, gidip halledim şu işleri haftaya...
0
🌸la grande
(18.12.08)
(13)

Reklam yapmayan iyi markalar

ermanen
Hic reklam yapmayan/reklami olmayan ya da en azindan reklami televizyonda gosterilmeyen iyi markalar var mi, hangileri? Dunya'da veya Turkiye'de hic reklami yapilmiyor veya televizyonda reklami yapilmiyor ama billboard'larda yapiliyor diye farkli kategorilere de ayirabilirsiniz.
Hic reklam yapmayan/reklami olmayan ya da en azindan reklami televizyonda gosterilmeyen iyi markalar var mi, hangileri? Dunya'da veya Turkiye'de hic reklami yapilmiyor veya televizyonda reklami yapilmiyor ama billboard'larda yapiliyor diye farkli kategorilere de ayirabilirsiniz.
0
ermanen
(17.12.08)
Creative'nin internet reklamları var mesela.Onun dışında ben pek televizyon reklamını gömedim.Olaya sadece televizyon reklamı olarak baktıgımda : Creative geliyor benim aklıma ilk.(türkiye için konuşuyorum)
0
karabasmayan
(17.12.08)
fenerium..
sadece saracoglu stadında saha reklamı yapılıyor..
0
isott
(17.12.08)
(bkz: #14526561)
0
katafalk
(17.12.08)
C&A vardır kesinlikle.
0
fedaialkolik
(17.12.08)
starbucks. yurt dışını bilemiycem ama türkiye'de yapmıyor. word of mouth yöntemiyle işini hallediyor.
0
a7x
(17.12.08)
nec diyebilir miyiz ki?
0
sanal uyku
(17.12.08)
bu marka olmakla alakalı bişeydir. sadece belli sürelerde hatırlatmak amaçlı yapan markalar var mesela.

vakko tv reklamları yapmaz. yada bana denk gelmedi. sadece belli başlı dergi ve belli bölgelerde outdoor kullanır.
0
la grande
(17.12.08)
shi aila
(17.12.08)
network marketing ile satış yapan firmalar reklam yapmıyorlar ama bu genelleme Türkiye için doğru sanırım. Örnek olarak Rainbow, Oriflame olabilir Avon'da yapmıyordu eskiden şimdi strateji değiştirdi galiba.
0
thefin
(17.12.08)
Bebek Badem Ezmacisi, Hacıbekir, Vefa Bozacısı...
0
sui
(17.12.08)
bang olufsen
0
babatema
(17.12.08)
nikon,

fotoğraf dergileri dışında görmezsiniz reklamını. hatta orada var mı onu da bilmiyorum.
bu karşılık canon reklamları her yerdedir, dolmuşların üstünde bile vardır.

insanlar yine de nikon alınca iyi fotoğrafçı olunacağını düşündüklerinden gidip nikon alırlar hiçbir fikirleri olmasa da.

çok da ihtiyaçları yok yani reklama.
0
burfak
(18.12.08)
robinbook
(18.12.08)
(6)

Vize uygulamayan ülkeler

anarquia
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün sitesinde Türkiye'ye vize uygulamayan ülkeler yazılmış, çizilmiş. Mesela bunlar arasında "Japonya, Hırvatistan, Makedonya" bulunmakta.Peki bu ülkelerde ne uygulanıyor? Süreli (60 gün vs.) giriş-çıkış bandrolu felan mı? Ya da şöyle sorayım, Hırvatistan'a gittik diyelim son
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün sitesinde Türkiye'ye vize uygulamayan ülkeler yazılmış, çizilmiş. Mesela bunlar arasında "Japonya, Hırvatistan, Makedonya" bulunmakta.
Peki bu ülkelerde ne uygulanıyor? Süreli (60 gün vs.) giriş-çıkış bandrolu felan mı? Ya da şöyle sorayım, Hırvatistan'a gittik diyelim sonra ben dönmüyorum kardeşim Türkiye'ye, burada kalıyorum dediğimiz vakit kapı ile sapını göstermiyorlar mı?
0
anarquia
(16.12.08)
vizeyle oturma izni farklı birşey. vize uygulamayan ülkeler derken turist vizesinden bahsetmiştir emniyetin sitesi. bence dış işleri bakanlığına bakın orda bahseder ayrıntılarıyla.
0
la grande
(16.12.08)
Dışişleri Bakanlığı'nda;

Hırvatistan: Diplomatik, Hizmet, Hususi ve Umuma Mahsus Pasaport hamilleri altı ay içinde 90 günü aşmamak kaydıyla, anılan ülkeye yapacakları seyahatlerinde vizeden muaftır.

Makedonya ve Japonya içinde; Diplomatik, Hizmet, Hususi ve Umuma Mahsus Pasaport hamilleri vizeden muaftır.

Açıklama olarakta: Yukarıda yer alan bilgiler sadece turistik amaçlı tek giriş vizeleri için geçerlidir. Öğrenim, çalışma, çok girişli vize, uzun süreli ikamet vb nedenlerle yapılacak seyahatlere ilişkin vize uygulamaları hakkında gidilecek ülkenin temsilciliğinden bilgi alınması...

Bulanık kısım "turistik amaçlı tek giriş vizeleri" demişler peki ortada bir vize veya kısıtlama yok(sa), sürekli turist ayağına yatarsak ne olcak?
0
🌸anarquia
(16.12.08)
aslında vizesiz ülke yok diye biliyorum ben ülkeye girerken vize alıyorsunuz yani bütün uçak olaylarını hallettiniz ülkeye indiniz checkin oluyor heralde orda vize alıyorsunuz eğerki görevli giremezsin derse giremiyorsunuz bi yakınımın başına gelmişti japonyaya uçakla inip havaalanından dışarı çıkartmamışlardı aynen geri döndü..
0
buffy de vampir sayilir
(16.12.08)
japonya'ya vizesiz ucak biletini alip gidebiliyorsun. 3 aylik turistik pul vizesi veya turist karti veriyorlar. Oraya vardiktan sonra, ordaki memurun seni ilk ucakla geri gonderme hakki var. Kalacagin yer ve yeterli miktarda paran olup olmadigi ilk sorduklari seyler. En ufak birseyden killanirlarsa geri gonderiyorlar yani. Havaalani memurlarini ikna edip turist olarak japonya'ya ayak bastiktan sonra uzun sureler, belli etmeden kalabilen insanlar var, tabi orda tutunmak cok zor, cok pahali bir ulke zaten, kurallari da cok sIkI. Anlatabilmisimdir umarim.
0
ermanen
(16.12.08)
Turist olarak gitmeniz için vize istemiyorlar.
90 gün sonrası tatsız. Tabi sokaklarda üstünüz aranmıyor ama 90 gün sonra dönmek isterseniz bir daha girememe gibi bir durumla karşılaşabilirsiniz.

Yolda polis falan da görürse sınırdışı şansınız var.

Hırvatistan bu konuda çok sıkı. 5 6 kere gittim oradan biliyorum.
0
cruseo
(16.12.08)
japonya ile ilgili şöyle bir şey var; (bkz: sayanora fatsa)
0
flyalone
(16.12.08)
(6)

Askerlik Tecili

aliceinchains
İstanbul'da bir lisans programına kayıtlıyım. Bu sene 5. senem, yaş 22. Kayıt oldugumda askerlik tecilini kendim halletmem lazımmış, ben okul hallediyor diye biliyordum. Yani şimdiye kadar yoklama kaçağı / asker kaçağı her neyse artık, öyle mi geziyordum ben? Bu zaman içinde iki üç kere kimlik kontr
İstanbul'da bir lisans programına kayıtlıyım. Bu sene 5. senem, yaş 22. Kayıt oldugumda askerlik tecilini kendim halletmem lazımmış, ben okul hallediyor diye biliyordum. Yani şimdiye kadar yoklama kaçağı / asker kaçağı her neyse artık, öyle mi geziyordum ben? Bu zaman içinde iki üç kere kimlik kontrolü yapıldı polisler tarafından, birşey çıkmadı. Şimdi tecil için gerekli belgeyi alıp yarın sabah askerlik şubesine gidicem. Bir gün içinde tecil yaptırabilir miyim yoksa başım mı ağrıycak zamanında yaptırmadığım için? Yardımcı olursanız sevinirim.
0
aliceinchains
(15.12.08)
Merhaba,
Rahatlıkla yaparsınız bir gün içinde. Sonuçta keyfî bir kaçaklık döneminiz yokmuş, okuyormuşsunuz. Rahat olun. Benim de 3 yıl boyunca kaçaklık görünmüş ama, okuduğumu belgeleyince sorun kalmadı. Sonuçta okul yolluyor zaten onu ama, postada ya da başka bir yerde kayboluyor belgeler ya da gitmiyor.
Kolay gelsin.
0
nuage
(15.12.08)
kağıt alıp gidiyosun okuldan. hatta Ek-g belgesi bunun adı. bir gün içinde yapılır sanırsam bu aralar boştur şubeler. daha evelden tecruben vardır ama yine söylim sabahtan git. ben bu belgeyi 2 sene götürmeyi unuttum emniyete yazı yazmışlar okadar konuyla ilgili, dosyama göz atarken gördüm onuda. ama ihmal etmeye gelmez onu söylim yinede.
0
la grande
(15.12.08)
benim de belgelerimi okul gondermemis, nufus cuzdani yenilemeye kalktigimda cikti karsima, yenileyemeyiz iste sen araniyorsun vs vs. gittim okuldan belge aldim hallettim.

imza: 7.5 yilda mezun olan biri.
0
fdegir
(15.12.08)
Valla olacak iş değil, Cuma sabahı yurtdışına çıkıyorum. Aklıma gelmese yalan olucak her şey. Yarın gidip tecil ettirim, umarım bir günde hallederim. Ertesi gün de pasaportu yenilemek için başvurucam. Onu da perşembe alsam. Ucu ucuna yetişecek her şey. Yarın tecil ettirdikten sonra Cuma sabahı yurtdışına çıkarken bir sorun çıkmaz heralde? Ya da Çarşamba pasaporta başvurunca.
0
🌸aliceinchains
(15.12.08)
Belgenin adı ek-g değil, ek 1-c belgesi. Ben öyle hatırlıyorum. Okuldan belge alırken özellikle belirtin bunu, askerlik için diye.
0
nuage
(15.12.08)
Okuldan gerekli belgeyi aldım, yarın sabah tecil için bağlı bulunduğum şubeye gideceğim. Şimdi yarın işlemi hallettikten sonra direk tecilli olarak mı gözükücem acaba heryerde? Zira ertesi gün pasaport için başvurduğumda bana "senin askerlik sorunun var, veremeyiz" derler mi? Yoksa zaten tecil database'e girilmiş oluyor, tecili bi önceki gün yaptırdıgım görünür mü? Yardımm!
0
joelino
(15.12.08)
(8)

Puro - Sigara

ermanen
Puro ve sigara bozulur mu? Aciktaysa ve uzun sure kullanilmayacaksa nasil muhafaza edilir?
Puro ve sigara bozulur mu? Aciktaysa ve uzun sure kullanilmayacaksa nasil muhafaza edilir?
0
ermanen
(15.12.08)
purolar için belirli bir nem derecesine sahip saklama zımbırtıları olduğunu biliyorum ancak sigarayı bilemeyeceğim.
0
theos ek mekhanes
(15.12.08)
patricia teyze
(15.12.08)
want2die'ın dediği gibi sigara kurur, kuruyunca da sidik yalıyormuşsun gibi bir his verir insana. hatta bir keresinde sigara kağıdının -zannedersem- güve tarafından yendiğini gördüm, delik deşik olmuş zavallı sigara.

puro hususunda pek bilgim yok. pahalı onu biliyorum.
0
gxix
(15.12.08)
humidor yoksa nasil saklarim
0
🌸ermanen
(15.12.08)
puronun bir güvesi mi kurdu mu ne var. oda koşullarında 6 ay falan dokunmaz isen yiyip bitiriyor puroyu. hayır nereden gelip buluyorki anlamadım. abiyogenez'i pastör çürütmüştü yüzelli yıl önce.
0
trocero
(15.12.08)
kurumuş bir pro, pro değildir diye bi motto duymuştum ama ne derece doğru tartışılır.
0
la grande
(15.12.08)
her ikisi de uzun süre kullanılmazsa kurtlanır. puroyu saklama metodları vardır kesin, fakat sigaranın ambalajını açmasan dahi kurtlanabiliyor.
0
flyalone
(15.12.08)
Humidor yoksa nasıl nemli tutarız: Puroları bir poşete koy, poşetin içine purolarla beraber bir miktar da elma kabuğu koy, poşetin ağzını iyice bağla buzdolabına koy. Benim cohiba purolarım misler gibi olmuştu bu metodla.
0
3200
(15.12.08)
(5)

font kullanımı hakkında araştırma

flame of feanor
serifli ve serifsiz fontlar nerede ve neden kullanılır?font kullanımı okunabilirliliği nasıl etkiler?çok süslü bir font okumayı kolaylaştırı mı zorlaştırı mı?gazete ile bilgisayarda okumak arasında ne fark vardır?zeminde kullanılan renkler okumayı nasıl etkiler?gibi soruların cevabı hakkında araştır
serifli ve serifsiz fontlar nerede ve neden kullanılır?
font kullanımı okunabilirliliği nasıl etkiler?
çok süslü bir font okumayı kolaylaştırı mı zorlaştırı mı?
gazete ile bilgisayarda okumak arasında ne fark vardır?
zeminde kullanılan renkler okumayı nasıl etkiler?

gibi soruların cevabı hakkında araştırma yapıyorum. yararlanabileceğim geniş bir kaynak var mıdır?
0
flame of feanor
(14.12.08)
chip kasım sayısında sayfalarca incelendi bu konu.
0
desdinova
(15.12.08)
@desdinova: dergi elinizde varsa tarayıp gönderebilir misiniz?

[email protected]
0
🌸flame of feanor
(15.12.08)
Serifli fontlar daha küçük yazılarda, uzun metinlerde kullanılır, harflerin tırnakları gözün takibini kolaylaştırır dolayısıyla okumayı daha kolay kılar.

Serifsiz fontlar daha büyük puntolu yazılarda, mesela başlıklarda, bir reklamın ana sloganında vb. kullanılır.

Logo gibi yerlerde kullanımlarında her bir font tipinin yarattığı algılar vardır. Mesela serifli fontlar daha maskülen, daha geleneksel, daha ağır, daha güven verici, daha eski, daha klasiktir. Serifsiz fontlar ise dinamizm, hareket, yenilikçilik vb. gibi anlamlar ifade ederler.

Bu minvalde de araştırırsan bol bol kaynak bulabilirsin bence. Tasarım kitaplarında olabilir mesela.
0
sui
(15.12.08)
tipografi veya typography diye googleda arattırın bişeyler mutlaka çıkar.
0
la grande
(15.12.08)
dergi elimde var, ancak tarayasım yok :/
0
desdinova
(16.12.08)
(4)

grafik tasarımcılardan yardım istiyorum

demlikposet
bir kitap hazırlığı içindeyiz, fakat bunu kafamızda ve hatta metin olarakta oturtabilmek için kitabın tasarımına inceden acemicede olsa başlamamız lazım,hani boyutları* şurda resim olsa* font bu olsa* şöyle madde madde versek konuları şurdagibisindenbunu basitçe yapabileceğimiz bir program var mı?yo
bir kitap hazırlığı içindeyiz, fakat bunu kafamızda ve hatta metin olarakta oturtabilmek için kitabın tasarımına inceden acemicede olsa başlamamız lazım,

hani boyutları
* şurda resim olsa
* font bu olsa
* şöyle madde madde versek konuları şurda
gibisinden

bunu basitçe yapabileceğimiz bir program var mı?
yoksa kimler hangi programla yapıyorlar?


program ismi,
ben yardım ederim yol gösteririm,
program adı veririm,
programın kullanılışında da yardım ederim
veya bir ipucu bile verseniz,
kasar kasar uğraşırım yaparım önemli bir konu benim için
pls ltf tşk
0
demlikposet
(04.12.08)
(bkz: indesign)

hatta bisürü template vardır. işinizi görür. hatta nette daha iyi template ler bulunabilir.
0
la grande
(04.12.08)
ne kitabi.
onemli bir konuysa template'le olacak is degil.
0
chrome
(04.12.08)
eğer dergi tarzında değil de bildiğimiz kitapsa (dergi tadında değilse) yardımcı olmaya çalışırım ben. dergi tadındaysa uzun sürer yapmak, ben de normal zamanda çalıştığım için kısıtlı bir sürede yardımcı olabileceğim. ama kitapsa bildiğimiz kısa zamanda hallederim. maksat işiniz görülsün.
evet la grande'nin dediği gibi indesignda yapılıyor.
0
ymerdiveni
(04.12.08)
@chrome

bir çeşit gezi kitabı olacak umarım tabi
0
🌸demlikposet
(04.12.08)
(3)

Kaleydoskop (Çiçek dürbünü)

cyberadige
İstanbul'da, Taksim civarında kaleydoskop (çiçek dürbünü) satın alabileceğim bir yer biliyor musunuz?
İstanbul'da, Taksim civarında kaleydoskop (çiçek dürbünü) satın alabileceğim bir yer biliyor musunuz?
0
cyberadige
(27.11.08)
gs lisesinin karşı sokağından girince sağda bir pasaj var, antika şeyler satıyorlar, bir bakabilirsin. bulamasan da gezmeye değer.
0
sarge
(27.11.08)
@sarge: avrupa pasajından bahsediyosun sanırsam.

atlas pasajındada olabilir bu arada orayada göz atın
0
la grande
(27.11.08)
Kendin de yapabilirsin, üç uzun ince ayna ve de kesilmiş kağıt ıvır zıvır lazım.
0
sui
(27.11.08)
(4)

Ingiltere neden Turkiye'nin AB uyeligini destekliyor?

no christ requiress
Neden bu kadar canla basla calisti/calisiyor ?Tek sebebi, zamaninda ayni sikintilari De Gaulle sebebiyle Fransa'dan cekmis olmalari ve bu yuzden "biz cektik siz cekmeyin canlarim" demeleri olamaz degil mi ?
Neden bu kadar canla basla calisti/calisiyor ?

Tek sebebi, zamaninda ayni sikintilari De Gaulle sebebiyle Fransa'dan cekmis olmalari ve bu yuzden "biz cektik siz cekmeyin canlarim" demeleri olamaz degil mi ?
0
no christ requiress
(24.11.08)
maddiyat olabilir. mesela italyanında aynı şekilde desteklemesi berlisconiyle rte nin samimiyeti gibi yansıtılsada bizim basınımızda olay italyanın en çok ihracat yaptığı ülkelerden birinin türkiye olmasından ibarettir. yani tesadüf veya canayakınlık değildir diplomaside böyle bişeyin yeri yoktur. kanımca olay tamamen ekonomiktir. birde bahsettiğimiz ülkenin ingiltere gibi uzun vadeli çıkarlara göre dış politika belirleyen bir ülke olduğunuda baz alırsak kesinlikle araştırılması gereken bi anlaşma veya fikirler vardır. kesin bilen birileride çıkar sözlükten.
0
la grande
(24.11.08)
Çok fazla ihtimalli olan, işin içinde global hesaptan tutun da teknik hesaba kadar bir çok bileşenin olduğu bir durumdur. Ancak bu durumu açıklamadan önce İngiltere'nin tam anlamıyla Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediği konusunda şüpheler bulunmaktadır. Evet diğer AB ülkelerine göre daha ılımlı bakmaktadır ama tam olarak destek verdiğini söylemek kesin doğru bir söylem olarak gözükmemektedir.

Öncelikle Avrupa Birliği içerisinde dönen tartışmalara iyi bakmak gerekir. En büyük tartışma "Wideners" denilen genişlemecilerle "Deepeners" denilen derinlemeciler ya da entegreciler arasındadır. Bu tartışmada genişlemeciler AB'nin büyük bir küresel güç olması için genişlemesi gerektiğini savunmaktadır. Türkiye'yi bu genişlemeye dahil etmek istemelerinin yegane sebebi de Türkiye'nin elinde bulundurduğu askeri güçtür. Günümüz Avrupa'sında kimseyi kolay kolay asker yapamazsınız ancak Türkiye'nin elinde bulundurduğu belki de en önemli şey askeri gücüdür. Avrupa Birliği'nin gelecekte düşündüğü küresel güç olma arzusunda ordunun önemli bir yeri vardır ve bu noktada asker denilince akla Türkiye gelmektedir. Daha önceleri Rusya ve Çin'in yükselişine karşılık AB'nin daha önemli bir güç olmasını isteyen İngiltere de bu görüşü savunmuştu.

Öte yandan "Deepener" lara göreyse genişleme Birlik içindeki entegrasyon tamamen oturduktan sonra yapılmalıdır yani öncelikle birliğin temellerinin sağlamlaştırılması gerekmektedir, Türkiye'nin birliğe entegrasyonu çok zor olacağı için deepenerların büyük bir kısmı Türkiye'nin üyeliğini istemiyordu.

Öte yandan işin teknik boyutuna da girecek olursak karşımıza yeni bir kavram ortaya çıkmaktadır. Bu kavramın adı "Variable Geometry" yani değişken geometri. Wideners ve Deepeners arasındaki dengeyi sağlayabilmek için birliğin ortaya attığı bir ortayoldur. Buna göre ülkelere entegrasyon sürecinde belli başlı 3-4 politika hariç kendilerinin tamamlayamayacaklarını düşündükleri bazı politikalardan geri çekilme ya da uygulamama hakkı verilmiştir. Opt out denilen bu çekinme hem genişlemeyi hem de genişlemeyle beraber entegrasyonu da sağlamayı amaç edinmiştir.

İngiltere entegrasyonun federal bir sürece girmesini istememektedir, bu yüzden Avrupa hukuk sistemini tamamen opt out etmiştir. Zira İngiliz hukuk sistemi kıta Avrupa'sındaki sistemden çok farklı. Bir diğer noktaysa Türk yaşam biçimi, hukuk algılayışı ve de eksiklikleri Avrupa Birliği'nin federal yapıya gitmesini zorlayacak durumdadır. Nitekim Türkiye de federal Avrupa'ya tamamen karşıdır. Bu ortak karşı olmadan dolayı da İngiltere Türkiye'nin üyeliğine bir noktada sıcak bakmaktadır.

Ancak kırılma noktası Lizbon anlaşması olmuştur. Bu anlaşmayla birlikte İngiltere ilginç bir şekilde genişlemenin artık durması gerektiğini savunmaya başlamıştır. Bunun neden böyle olduğunu tam olarak şimdi açıklayamayacağım ancak bir politika değişikliği olduğu kesindir.

daha fazla bilgi için CER (Centre for European Reform)'un websitesine bakabilirsin.
0
fedaialkolik
(24.11.08)
ekonomik anlamda zayıf ve kozmopolit bir abye rahatlıkla söz geçirmek için. ingiltere hiçbir zaman ab'nin güçlenmesini istemez. tabi eskaza abye alırlarsa "biz sizi birliğe aldırdık koçlar, şimdi sökülün oyları" deme şansları da var.
0
sarge
(24.11.08)
İngiltere Rusya'yla kanlı durumda diye biliyorum (Litvinenko olayıyla başlamıştı, sonra sert misillemelerle kızışmıştı, en son barıştılar mı, takip etmedim), onun da etkisi vardır.
0
boshi
(24.11.08)
(3)

bas gitar parcasinin adi ne ki?

amiga 500
resimde gorunen parcanin adi nedir ne ise yarar? 5n 1k?
resimde gorunen parcanin adi nedir ne ise yarar? 5n 1k?
0
amiga 500
(21.11.08)
pickup cover diyorlar, altında manyetik var. hem retro gözüküyor hem de sanırım başparmakla ordan destek alınabiliyor. Emin değilim ama bir de slap çalınıyorsa çok tel ona çarpıyor ve slap tonunu etkiliyor diye biliyorum (ama çok pis sallıyor da olabilirim, hiç coverlı bas ellemedim teller slap ile oraya ulaşmıyor olabilir). Mesela marcus miller'ın signature bassında var. (fotodaki o olabilir)

retro görüntü de şeyden geliyor: eskiden manyetikler etraftaki gürültüyü çok çektiği için böyle kapatılırmış üstü, şimdi modern manyetiklerde gerek yok böyle bir şeye çoğu zaman ama takınca retro oluyor falan.

edit: tel çarpması olayı ile ilgili herhangi bir referans bulamadım. uydurduğumu varsay. parmakla destek almaya yarıyor ve görüntüsü için kullanılıyor.
0
kurukafa
(21.11.08)
opeth deki elemanda kullanıyodu bundan..
0
la grande
(21.11.08)
Eski fender bass larda kullanılan bi aparat. Zannedersem manetikte oluşan uğultuyu azaltmak amacıyla kullınılıyormuş zamandında. Marcus millerın bass 60 küsür model fender jazz bass (Roger Sadowsky modifiyeli). Normalde eşik manyetiğinin üzerinde de olur bu coverdan. Ama roportajında niye çıkarmıyorsunuz diye sormuşlardı,yok işte jackson 5 albümünde görmüştüm, süper gözüküyordu, eşiktekini de tonal değişiklik yapabilmek için çıkardım, şimdi o olmadan çalamıyorum vs. demişti.

Hala retro / relic jazz basslarda bu pickup coverlar bulunuyor.
0
alembic
(21.11.08)
(6)

elektrik akımı

enter saltman
evdeki bilimum elektronik eşyanın besleme ünitesi yanıyor servis evin elektriğinden oluyor yapabileceğiniz bişey yok diyor evin sigortalarını falan değiştirsek olmaz mı acaba
evdeki bilimum elektronik eşyanın besleme ünitesi yanıyor servis evin elektriğinden oluyor yapabileceğiniz bişey yok diyor evin sigortalarını falan değiştirsek olmaz mı acaba
0
enter saltman
(20.11.08)
apartmandaki diğer evlerde var mı benzer sorunlar? Sigorta ile değil bir regülatör ile çözülür bu tip sorunlar diye düşünüyorum.
0
kurukafa
(20.11.08)
kaçaktan da oluyor o olay bir araştırın.
0
darknum
(20.11.08)
toprak hattı cektirin ya da varsa onu yenıleyin
0
bryan fury
(20.11.08)
evi sigortalatın, bırakın yansın
0
desdinova
(20.11.08)
bunun sorunu voltaj daki ani yükselmeler ve düşmeler olabilir. malesef ülkemizdeki elektriğin kalitesi çok kötü. regülatör kullanın derim. kurukafa doğru söylüyor. apartmandaki diğer evlerde de varmı bu sorun. bir tek sizde varsa size gelen fazı kontrol ettirin. yine aklıbaşında bir elektirkçi bulup toprak hattı varmı kontrol edin. varsada yetmeye bilir iyice hesaplatıp ölçtürün. kaçaktan olsa varolan sigorta sisteminizin kesin tepki vermesi lazım son olarakta sigortaları bir kontrol ettirin. aklıma gelenler bunlar...
0
la grande
(21.11.08)
kaçaktan olma durumu geçtiğimiz aylarda babannemlerin apartmanında oldu. bina girişinde ana hat toprağa kaçak yapıyormuş. bu sebeple apartmanda kliması buzdolabı çöpe gidenler olmuştu. tabii tedaş yok öyle bişiy diyip işin içinden çıkmaya çalıştı ama sakallı dini bütün laz amcalar sağolsun hemen belediyeden bağlantılarını kullanıp kaçağı tedaşa buldurttular.
0
darknum
(21.11.08)
(3)

Eski Show TV binası

teletabi
Merhaba northern Air Temple keşişleri.(Çok seviyorum bu hitapları. dkfkjsdjlfkdas)Şimdi, benim burayı(eski show tv binası) bulmam gerekiyor. 4. Levent - Maslak civarında dendi bana lakin o tarafları hiç bilmiyorum. Tam olarak nerede kalır, mesela taksimden nasıl gidilir öküze anlatır gibi tarif edil
Merhaba northern Air Temple keşişleri.(Çok seviyorum bu hitapları. dkfkjsdjlfkdas)
Şimdi, benim burayı(eski show tv binası) bulmam gerekiyor. 4. Levent - Maslak civarında dendi bana lakin o tarafları hiç bilmiyorum. Tam olarak nerede kalır, mesela taksimden nasıl gidilir öküze anlatır gibi tarif edilirse çok memnun kalırım. (atıyorum örneğin kocaman hedehödö binasının karşısındaki bina gibi..)
0
teletabi
(18.11.08)
4.levent'e gelmeden kanyon levent var cadde üzerinde. onun tam karşısından girin içeri solda.

taksimden metroya bincen levent'te incen. metrocity değil de kanyon yazan merdivenlerinden çıkıcan. sonra kanyon değil de diğer taraftaki çıkıştan çıkıcan (öf ne zormuş anlatımı. kanyon caddenin diğer tarafında kalsın yani). çıktığında sağda ya da solda kalıyor (çıkış yönünü hatırlamıyorum, cadde değil de içeri doğru gircen işte). girdin miydi sola doğru giderken görürsün zaten solda binayı.

anlatamadım tabe orası ayrı.
0
deckard
(18.11.08)
levent istasyonunda inip gültepe çıkışından çıkman lazım. çıkınca biraz düz yürüyüp ilk sağ daha sonrada 2. sokaktan sola sapıcaksın ileride solda. biraz karışık oldu bu da.
0
la grande
(18.11.08)
amarat
(18.11.08)
(1)

Subay Kazağı Nereden Alınır?

t
Merhabalar,İstanbul'da nereden kaliteli subay kazağı satın alınabilir?Yalnız askerlik alışverişleri yapılan dükkanlardaki apoletsiz, yuvarlak yaka olanlardan istemiyorum.Mümkünse apoletli, v yaka, haki veya siyah renkli, saf yünden veya kaliteli bir malzemeden, dirsekleri ve omuzları kumaş kaplı kaz
Merhabalar,

İstanbul'da nereden kaliteli subay kazağı satın alınabilir?

Yalnız askerlik alışverişleri yapılan dükkanlardaki apoletsiz, yuvarlak yaka olanlardan istemiyorum.

Mümkünse apoletli, v yaka, haki veya siyah renkli, saf yünden veya kaliteli bir malzemeden, dirsekleri ve omuzları kumaş kaplı kazaklardan arıyorum.

Teşekkürler.
0
t
(16.11.08)
kadıköyde postanenin orda bi pasaj vardı ismi kadıköy çarşısı gibi bişeydi. akmarla aynı sırada. orada bu tarz şeyler satan bisürü mağaza var.
0
la grande
(16.11.08)
(2)

fotograf baski sorusu

osuruklu
pek cefakar honolululular.3000x2171 piksel boyutunda bi resim var bilgisayarimda. siyah beyaz.bu islerden pek anlamadigim icin soruyorum sizlere, orijinal boyutunda bas abi desem olur mu? kaca kac cikar bu direk basilsa?optum bye.
pek cefakar honolululular.

3000x2171 piksel boyutunda bi resim var bilgisayarimda. siyah beyaz.

bu islerden pek anlamadigim icin soruyorum sizlere, orijinal boyutunda bas abi desem olur mu? kaca kac cikar bu direk basilsa?

optum bye.
0
osuruklu
(14.11.08)
105cm x 76cm
0
la grande
(14.11.08)
300 dpi ise 25*18 cm çıkar. (görüntünün pixel pixel olmaması için de 300 dpi baskı almak gerekir zaten)
0
kobuzchu kiz
(14.11.08)
(6)

reklamda sınır?

zillosh
Londra'daki otobüslerin üzerindeki reklam panolarına kilise ilan veriyordu bir ara, şimdi de bir grup ateist: "There's probably no god. Now stop worrying and enjoy your life." şeklinde bir ilan vermek için kiralıyormuş o ilan panolarını.Türkiye'de dini reklam yasal mıdır? Yani eleştiri ve tepkileri
Londra'daki otobüslerin üzerindeki reklam panolarına kilise ilan veriyordu bir ara, şimdi de bir grup ateist: "There's probably no god. Now stop worrying and enjoy your life." şeklinde bir ilan vermek için kiralıyormuş o ilan panolarını.

Türkiye'de dini reklam yasal mıdır? Yani eleştiri ve tepkileri geçtik diyelim, reklam panolarını kiralayıp ne istersek yayınlayabilir miyiz? Kamu ahlakına aykırı olmadıkça? Veya bunun sınırı nedir?
0
zillosh
(12.11.08)
yasa bağlamında bilemiyorum ancak islami her türlü reklamına kimse ses çıkarmıyor o malum.

hristiyanlar da biraz örtülü ilanlarla reklam veriyorlar, misyonerlik çalışmaları bağlamında. isa mesihin hayatı, (ramazan ayında) oruç temalı vs. (gazetelere olduğunu belirteyim, zira anlaşılmamış gibi)

kamu ahlakı gözetmen mühim değil birazcık kaşıyan bir temayla çıkarsan ortaya "bu milletin yüzde doksangdogguzu müslüman hülayn" nidaları arasında ana haberlerde linç edilirsin.

sırtında arapça allah yazdığı için katletilen insanlar oldu bu ülkede. (bkz: oğuz atak)
0
agk
(12.11.08)
reklam panoları belediyeye bağlı. belediyenin ahlaka mugayir olarak gördüğü mayo reklamlarını kaldırttığını biliyoruz, bu nedenle de ingiltere'deki gibi büyük olasılıkla allah diye bir şey yok. şimdi bırakın endişelenmeyi de yaşamaya bakın yazmak pek mümkün görünmüyor. öte yandan bu tamamen yasal.
0
bu nick kullanimda
(12.11.08)
topbaş görüp KALKSIN derse isterse cami reklamı olsun, kalkar.
şahsi bir şey yani.
0
head
(12.11.08)
tamamen belediyelerin keyfine kalmış bir uygulamadır. islami bazda gördüğüm açıkhava reklamları ise vakıf ve derneklere ait olanlar(sanırsam bazı vergilerdende muaf oluyolar). ama hristiyan bir kuruluşun billboard kiralayıp istediği görseli koyması sanırsam mümkün değil. bu yasallıkla alakalı olmasa bile belediyelerin kendi bünyesinde oluşturduğu birimlerce bir şekilde engellenir. misal istanbulda kentsel tasarım müdürlüğü karar veriyo diye biliyorum.
eğer allah yoktur gibi bir görselle reklam verirseniz bir daha bu ülkeye turist vizesiyle bile girebileceğinizi sanmıyorum. ama diğer yanda kız arkadaşınızla kavga edip "selma seni seviyorum!", "hastayım hasta!" gibi görsellerle reklam verebilirsiniz. ama en çok hassasiyet kadın görsellerinde. ab bu konuda yasakları yavaştan uygulamaya başlıyor. cinsiyetçiliği ve seksizmi körüklüyor diye. ama tr de bu tarz bir bilinçle yasaklanmıyor :)
birde %100 yabancı dilde olmaması lazım diye bi geyik döner ama sanırsam söylentiden ibaret...
0
la grande
(12.11.08)
ayriyeten, çok para lan. keyfi ilan mı verilir.
0
head
(12.11.08)
türkiyede öyle ilan vereni lüleden emerler valla..
0
tan vakti
(15.11.08)
(5)

kahve ve çarpıntı

dinomazu
26 yaşındaki bir adama bir bardak kahvenin bile çarpıntı yapması normal midir yoksa doktorluk mudur? eskiden yoktu böyle bişey, buarada kahve tüketen bir insan da değilim(2-3 günde hatta haftada 1 bardak). günde 1 paket sigaram var, en az yarım saat kesintisiz yürüyüşüm var ve uzun bir yokuş, 5. kat
26 yaşındaki bir adama bir bardak kahvenin bile çarpıntı yapması normal midir yoksa doktorluk mudur? eskiden yoktu böyle bişey, buarada kahve tüketen bir insan da değilim(2-3 günde hatta haftada 1 bardak).

günde 1 paket sigaram var, en az yarım saat kesintisiz yürüyüşüm var ve uzun bir yokuş, 5. kata merdivenlerden ceylan gibi çıkarım basamakları ikişer ikişer atlarım nefessiz kalmam ya da öyle delicesine bir yorgunluğum olmaz, kalbim ciğerim sağlamdır sanırsam ama kahve niye bozuyo beni onu anlamadım.
0
dinomazu
(10.11.08)
uzman değilim ama bence olmaması lazım.
cünkü siz yaslarda günde en az 2 bardak kahve içen,sigara kullanan insanlar tanıyorum boyle bi şikayetleri yok.hatta annem 43 yasında ve her gün 1 bardak türk kahvesi 1 bardak filtre kahve içer,onda da boyle bi sorun yok.bu durumda 26 yasında birinde de olmaması lazım sanki?!
0
f1
(10.11.08)
önceki sene benim de çok çarpıntım oldu. çok fazla kahve tükettiğim de söylenemez. doktora gittim kalp elektrosuy, holter, tahlil vs sonucunda kahveyi ırak dedi, bir de hiç tuz tüketmezdim ben, sanırım buna bağlı bir eksiklik bulnuş ıolacak ki biraz tuz tüket dedi. kişiden kişiye değişir tabi vücütta ne eksik ne fazla bir doktora gözükmek en rahatlatıcısı. sürekli kola içerdim hala daiçiyorum ama kahveyi görünce bünyem sapıtıyor, vücudun verdiği tepki alışkanlıklarla ilgili herhalde.
0
bordeaux
(10.11.08)
26 yaşındayım günde 5-5 buçuk saat uyuyorum ve bütün gün çay kahve içiyorum. çarpıntı yapmıyor hiç. sanrısam bünyeyle alakalı.
0
la grande
(10.11.08)
Hic kahve icmeyen bir insan olarak bende de buyuk boy kahve icersem olabiliyor.
0
badseed
(10.11.08)
yalnız değilmişim, sanırım ölmicem. :)
0
🌸dinomazu
(11.11.08)
(2)

Rusça Kursu

thefin
Sevgili Arkadaşlar,Bir süredir Düzgün bir Rusça kursu aramaktayım lakin çabalarım sonuçsuz kaldı. Netten bulduklarım Anadolu yakasında. Beylikdüzü'nde oturuyorum ve çalışıyorum, buradan iş çıkışı veya haftasonu gidebileceğim Avrupa yakasında bildiğiniz bir kurs var mı? Araba ile gideceğim bu bakımda
Sevgili Arkadaşlar,

Bir süredir Düzgün bir Rusça kursu aramaktayım lakin çabalarım sonuçsuz kaldı. Netten bulduklarım Anadolu yakasında.

Beylikdüzü'nde oturuyorum ve çalışıyorum, buradan iş çıkışı veya haftasonu gidebileceğim Avrupa yakasında bildiğiniz bir kurs var mı? Araba ile gideceğim bu bakımdan park yeri sorunu da yaşamak istemiyorum.

Son olarak Boğaziçi Üni de Dil Uygulama ve Araştırma Merkezi veriyor sanırım nasıldır?
0
thefin
(02.11.08)
tömer
0
la grande
(02.11.08)
da!

www.akademialingua.com

ben gitmedim gerçi. ama bir ara araştırmıştım. fena değil gibi. yer olarak şişli'de. bir beylikdüzü sakini olarak avrupa'nın her noktasının uzak olduğunun farkındayım ama, yapacak bir şey yok tabi. trafik sorunu içinse, adamlar koca kurs açmış, otopark falan yapmışlardır heralde diye umuyorum.
0
mavikedi
(03.11.08)
(27)

Gece mezarlığa girmek

nickini vermek istemeyen suser
Şimdi ben samhain/halloween dolayısıyla 31 ekim gecesi tek başıma veya bir arkadaşımla (edit var burda) Karacaahmet mezarlığında dolaşmak istesem;1. Karacaahmet'te kaç bekçi vardır?2. Bekçi(veya bekçiler) tarafından görülme ihtimalim nedir? (ses, ışık olmayacak)3. Yakalanma ihtimalim nedir? (hızlı k
Şimdi ben samhain/halloween dolayısıyla 31 ekim gecesi tek başıma veya bir arkadaşımla (edit var burda) Karacaahmet mezarlığında dolaşmak istesem;

1. Karacaahmet'te kaç bekçi vardır?
2. Bekçi(veya bekçiler) tarafından görülme ihtimalim nedir? (ses, ışık olmayacak)
3. Yakalanma ihtimalim nedir? (hızlı koşarım ama gece bekçinin fener avantajı var)
4. Yakalanırsam ne olur?

Ayrıca Karacaahmet'e gitme, x mezarlığına git türü önerilere de açığım. (Anadolu yakasında olmak kaydıyla)
x = yakalanma tehlikesinin az olduğu gotik bir mezarlık.
0
nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
tek basina mi?

edit: ben gece ve yagmur yagarken gitmistim, hicbir heyecani yok:)
0
ermanen
(31.10.08)
valla orda bulunma sebebinizi bekçilere açıklayabilecekseniz gidin.
0
rectoa
(31.10.08)
@boilteau: Bana çok uzak kalıyor orası, neden daha heyecanlı olacağını düşünüyorsunuz?
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
karacaahmet çok büyük karanlıkta yönünü kaybedersen zor çıkarsın oradan ayrıca da bir sürü başıboş köpek var. yani dünyevi sıkıntıların daha çok olur. bekçi falan olduğunu zannetmiyorum.
0
synick
(31.10.08)
@ermanen: Hani samhain gecesi olduğundan hayalet zombi falan görürüz belki, ben mezarlığa gitmenin heyecanlı olabilme ihtimalini seviyorum :P

@synick: İyi oldu söylediğiniz, pusula alayım yanıma. Köpekler şimdiye kadar pek bir şey yapmadılar bana, bu saatten sonra da yapmazlar herhalde.. Yapmazlar di mi? :(

@boilteau: geceyarısına doğru girip sabaha doğru çıkmayı planlıyoruz, ama olur da sıkılırsak gece 3 te küçükyalıdan dönemeyiz :/
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
neden halloween gecesi?

peki halloween gecesi ise neden müslüman mezarlığı?

madem öyle ecnebi mezarlığına git.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
@mea maxima culpa: müslüman mezarlığında bonus olarak cin, evliya çıkma olasılığı var. hem türk islam sentezi frp de oynarız belki.

halloween'i samhain'in yaygın olarak bilinen ismi olduğu için kullandım, yoksa amaç cadılar bayramı partisi vermek değil, birçok inanışa göre ölüler dünyasının yaşayanların dünyasına en çok yaklaştığı geceyi mezarlıkta, ölülerin yanında geçirmek.
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
sahrayicedid te bi mezarlık var ya, ona git,

hem yola da yakın tırsarsan hemen koşarsın. :)

ne yapcanı halen anlamadım gerçi ben de, neyse.
0
thefirstfbli
(31.10.08)
kusura bakmazsan epey bir özenti ve çocukça buldum.

artı uzun süre spiritüel çalışmalar yapan birisi olarak hiç de tavsiye etmiyorum. başına ne geleceğini bilemeyiz.

cin, hortlak dediğin çizgi film karakteri değildir.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
En iyi şu adresten cevap alabilirsin, ayrıntılarıyla açıkla talebini. Eminim yardımcı olacaklardır.

ANADOLU YAKASI HİZMET BİRİMLERİ
Anadolu I. Bölge Müdür Yardımcılığı :
Adres : Nuhkuyu Cad. Karacaahmet mezarlık alanı girişi Zeynepkamil– Üsküdar / İSTANBUL
Kadıköy, Ümraniye, Üsküdar, Beykoz ilçelerine hizmet vermektedir.
Santral Tel : 0 216 651 55 55-56-57-58-63
Faks:651 55 60S
0
gulden kale
(31.10.08)
boşver mezarlığı orda hayat 0.
0
mortifera
(31.10.08)
@thefirstfbl: yola yakın olması kötü ya, izole bir ortam lazım bana.

@mea maxima culpa: kusura bakmıyorum, kulağa özenti geldiğinin farkındayım ama amacım yalnızca güzel bir gece geçirip merakımı gidermek. başıma gelebilecek en kötü şey de köpek ısırması olur sanırım.

@boilteau: oraya da bakayım o zaman, teşekkürler bilgi için :)

@gulden kale: yardımcı olacaklarını sanmıyorum açıkçası :D
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
valla ben ciddi bir şekilde yazdım yazdıklarımı. şaka filan yapmıyordum.

başına hiç bir şey gelmeyebilir. ama bazı şeyler de gelebilir. cin hortlak dediğin şeylerin şakası yoktur. eğer ki onları görmeye gidiyorsan.

artı mezarlıklarda tinercisinden sapığına tecavüzcüsüne herkesin de bulunabileceğini hatırlatır, satırlarıma son veririm.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
büyük mezarlıklarda kesin sorun olur. bekçi yakalar, satanist damgası yersiniz... polis yakalasa esrarkeş damgası yersin anlatamazsın derdini. daha küçük local bir yer bul derim çok girmek istiyosan. lisedeyken atraksyon olsun diye arkaşlarla bulunduğumuz semtteki(feriköy) mezarlığa girmişliğimiz vardır ki tırsma katsayısı epey yüksek bi eylem. el feneri alın derim. ha bide ne gereği var derim git bi çay demle otur evinde...

ha bide gothic mezarlık ayağına azınlık mezarlığına girmeyi deneyip yakalanırsanız ismail türüt le aynı kefeye konma şansın var. plan yapmayun plan!
0
la grande
(31.10.08)
sabahlayacaksanız eğer yiyecek bişeyler düşünün ekmek arası yaptırın. ac acına gidme a oğul!
0
crystalsoul
(31.10.08)
@mea maxima culpa: dikkate alacağım uyarılarınızı, teşekkürler :)

@la grande: hah buydu asıl sorduğum. uzun saçlı olduğumuzdan kolayca satanist damgası yiyebiliriz sanırım :/
feriköy güzel yer ama karşıda olduğundan gidemeyiz.

@crystalsoul: yiyip çıkarız artık :D
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
yani asıl önemli ihtimali atlamışsınız, ya orada bi tinerci veya serseri size zarar verirse? o tenha yerde size bişey olsa yardım edecek kimse yok. mortifera'ya katılıyorum, ölüleri boşverin onlarda hayat yok. ne demiş şair, "bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden // bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden".
0
tom riddle
(31.10.08)
istanbulda değilim ama onun kadar olmasada büyük bir kentteyim. önceki evimiz mezarlığın yakınında idi. mezarlıkla ilgili çok rüya gördüm. bilmiyorum belkide hergün yanıbaşında olduğum içindir. çocuktum o dönemlerde. şuanda bile (time 02:16) tırsık modundayım.
herşeye rağmen bu atraksiyonunu kutluyorum. gönül isterdiki madden bir olay olmayacağı garanti olsun ve yalnız dal mezarlığa ama köpeğinden tinercisine vs. bir çok tehlike olduğu için yalnız girmen sakıncalı olur. bekçi konusuna gelirsek ben sanmıyorumki seni farkettiğinde yakalamaya çalışsın, peşinden koşsun. büyük ihtimalle görmemezlikten gelir. en fazla düdüğünü çalar. unutmayınki onlarınki de can. bu sebep dolayısıyla bekciyi kafana takma. istanbul u bilmediğim için tinerci ve köpekler hakkında yorum yapmayacağım. istanbul da olsaydım bende eşlik etmeyi isterdim sana.

not: akıl verecem iyi dinle beni. burda gideceğin yeri filan yazma sakın ya da herkese söyleme eşşek sakasına kurban gidersin kalbin dayanmaz sonra.. bizide üzersin diğer sevdiklerinide. anlıyosun diimi beni?
0
ciddi sallıyorum bak
(31.10.08)
benim asıl korktuğum ise ertesi günü gazetede bir haber okumamız. sabah mezarlıkta şuursuz olarak bulunan genç bakırköy akıl hastanesine kaldırıldı. gencin mezarlığa nasıl geldiği ve orda ne yaptığı bilinmemektedir. tanıyanların bilenlerin polise başvurması rica olunur.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
rentts
(31.10.08)
bekciye falan rastlamadim Karacaahmette
ben hiç tinerciye de rastlamadim ama kedi ve köpegi boldur
Karacaahmet o kadar büyük ki
istersen Çicekci tarafında bir yerlerde sansini dene zira aksi her hangi bir sey olursa yola yakın
hem en güzel mezarliklardan da biridir kendisi Eyüp Sultandan sonra
gece mearlik mezarliktir, güzeldir
hem sanilanin aksine bence yüksek boylu agaclarin az oldugu mezarliklar daha ürpertici
her sey kabak gibi ortada, hic düsünme sansin yok ay da tepede nefis valla
Cekmeköy mezarligi
iyi eglenceler
0
gdduman
(31.10.08)
karacaahmet'in arkasinda oturuyorum, bekci falan hayatta gormedim seneledir. cicekci tarafina gelmen en mantiklisi cunku hem kimse olmaz hem de kacabilmen rahat olur. (bu otobuslerin kapiagasi duragi olan yerden giriceksin misler gibi) yalniz 3 4 sene once teksas gibiydi oralar, baya bir gasp oluyordu simdi durum oyle degil sanirim, bir de deli kopek olur walla.. bisey gorebilirsen haber ver cok merak ettim :)
0
kenarortay
(31.10.08)
aman diyim
(bkz: eyüp mezarlığı)
(bkz: deli fuat)
0
cedilla
(31.10.08)
sahrayı cedit mezarlığı. süperdir.
0
insanimsi
(31.10.08)
tarlabaşı'yı deneyin, halloween geceleri çok cool tarlabaşı'nda.
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(01.11.08)
merak ettim, naptınız gittiniz mi mezarlığa?

bu arada tarlabaşı yorumu süpermiş :)
0
tom riddle
(02.11.08)
gittik evet :) kafamız güzel olduğundan hayli heyecanlı ve atraksiyonlu geçti fakat cin hortlak falan göremedik.
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(05.11.08)
(17)

Para/Emek orani en yuksek olan meslek hangisidir?

comptrol
Bilgisayar muhendisi , doktor, eczaci ya da hangi meslektir bu? anketvari bir soru oldugu icin kusuruma bakmayin; merak iste...
Bilgisayar muhendisi , doktor, eczaci ya da hangi meslektir bu? anketvari bir soru oldugu icin kusuruma bakmayin; merak iste...
0
comptrol
(29.10.08)
eczacı dükkanı stratejik bir yerde açıp işini de bilirse istediği gibi tatilini yapar, gezer, tozar ve de sağlam para kazanır. doktorları bence doğrudan çıkaralım bu listeden. bilgisayar mühendisleri de sonuçta çoğunlukla bir patrona çalışırlar, bi sürü kısıtlamaları vardır(izin günü, oturup proje bilmemne hazırlama). eczacı kendi kendinin patronudur. ha gelecekleri açısından ne olur bilemem ama şu an için en karlısı eczacılık diye düşünüyorum. tabii ki saydığım şartlarda. yoksa çok eczane var iflas eden.

not: listeyi bu üçüyle sınırlamamışsın gerçi ama eczacılıkla alakam var, o yüzden yazdım.
0
jangara
(29.10.08)
bir meslek olarak sayılabilir mi ilmiyorum ama gayrimenkul sahipliği.
ne kadar gayrimenkulun olursa o kadar çok para.
0
etna
(29.10.08)
@want2die
devlet dairesinde emek 0 değil ki. işlem yaptırmaya gelen vatandaşları azarlıyorlar felan. emek var yani :)
0
sefapezevengi
(29.10.08)
@mrtksn yatirimcilik derken, bir sektore yatirim yapilacak ise esasli ve zor bir tahmin yapilmali bence. yani emek az degil gibi geldi bana .
0
🌸comptrol
(29.10.08)
yerini tutturabilirsen internet kafe
0
enter saltman
(29.10.08)
bir de şu var, para/emek oranı en yüksek meslekleri herkes arıyor bu devirde. saygı duyuyorum tabi, malum kapitalizmin sonuçları falan filan.. fakat bana göre bu oran 1'e ne kadar yakınsa huzur açısından o kadar iyidir. bu daha fazla mutluluk getirir diye düşünüyorum. bi işe yaradığınızı düşünürsünüz hayatta, aksi takdirde ben boşluğa düşerdim. bok gibi para var, gezsem tozsam bi süre, "ulan nereye kadar" derim. sorunun böyle bir boyutu yok ama yine de içimi dökmek istedim:)
0
jangara
(29.10.08)
borsacılık sanırsam. ortada üretilebilen yada uğraşılabilecek somut bişey yok. devamlı alınıp satılan teorik bir oaly gibi geliyo dışarıdan bakınca.
0
la grande
(29.10.08)
çok zengin çocuğu olup herhangi bir meslekte çalışmak.
0
şaman
(29.10.08)
Ünvanı aldıktan sonra noterlik.
0
sui
(29.10.08)
fatih terim? 220 bin ytl maaş alıyor
0
likeinme
(29.10.08)
bir yere oturup önüne 'açım' yazılı bir kağıt ve karton kutu koyan dilenciler.
0
insanimsi
(29.10.08)
Reklam ajansı stajyerliği tabiki. 2 sene filan sürüyor. Full-time mesai ve 0 (sıfır) maaş.
0
eftalit
(29.10.08)
özel ders vermek. özellikle matematik ve ingilizce. tabi (futbolculuk vb gibi) extrem işleri saymıyorum. mühendislik, doktorluk vb işlerin hiç birinde 1 saat karşılığı 150-200 ytl kazanmazsınız. günde 5 saat, ayda 20 gün çalışan isimli bir matematik öğretmeni en az 10000 ytl kazanır.
0
lancelot du lac
(29.10.08)
bilgisayar muhendisi degil..

her saniyesinden zevk aldigin meslektir bu, porno yildizi olabilir mi?
0
ermanen
(29.10.08)
esrarengiz bi havaya bürünüp 15 ytl karşılığında karşındaki salağa yalan söle (ki biz buna falcılık diyoruz kahvedir tarottur sen bilirsin)
0
dr.ramiz
(30.10.08)
there's no business like show business... neresinde olursan ol ama ekranın onunde ol... du bi olmana bile gerek yok...bir kaşe seslendirmeye 20.000 dolar aliyodu okan...
0
les
(30.10.08)
zerre anlamasam da (ve biraz geç bir cevap olsa da) emlakçılıkdır gibi geliyor bana..
0
p shadow
(17.11.08)
(1)

istanbul metrosu şişhane istasyonu

la grande
29 ekimde açılacağından bahsediliyodu bu istasyon için... Ne durumda yarın öyle bir açılış söz konusu mu?
29 ekimde açılacağından bahsediliyodu bu istasyon için... Ne durumda yarın öyle bir açılış söz konusu mu?
0
la grande
(28.10.08)
bahsettiğim hattın tamamı değil sadece taksim şişhane arası.
şöyle bi haber vardı konuyla ilgili ama havada kaldı sanırsam.
www.ibb.gov.tr
0
🌸la grande
(28.10.08)
(6)

fotografcılıkla ilgili yardım istiyorum

samaras8
fotografa cok buyuk bi ilgim var elimden geldigince guzel resimler cekiyorum(tabi bence guzel)bi arkadasım askere gittiginden elindeki bi dslr makineyi 5 ayı askın bi sure sahiplenicemdaha once amator sekilde digital makine ile cekiyodumaz cok bişiler arastırdıgım icinde biliyorum enstantane,diyafra
fotografa cok buyuk bi ilgim var elimden geldigince guzel resimler cekiyorum(tabi bence guzel)
bi arkadasım askere gittiginden elindeki bi dslr makineyi 5 ayı askın bi sure sahiplenicem
daha once amator sekilde digital makine ile cekiyodum
az cok bişiler arastırdıgım icinde biliyorum enstantane,diyafram,iso(aslında hepside bu kadar)
şimdi oncelikle bir makineyi kullanmayı ayarları nerden nasıl yapılır onu ogrenmek
ve guzel resimler icin hangi ayarları yapmam lazım bunları ogrenmek istiyorum

sonuc olarak makineyi kullanmak icin internetten kullanın kılavuzunu inceliycem sanırsam ama diğer sık icin temel fotograf dersi ogrenmek istiyorum
internet uzerinden evimde okuyup bilgilenme tarzında
nerden nasıl yapabilirim.(guzel anlatımlı bi kitap yada interaktif cd dvd vsde olabilir.)
yada varsa bilen eden bi arkadas derseki ben sana gosterir ogretirim bulusalım goruselim

yardımlarınız icin cok cok tesekkurler...
0
samaras8
(28.10.08)
uzmantv.com'un fotoğraf bölümünde biraz yüzeysel de olsa güzel videolar var. manzara nasıl çekilir falan diye konu başlıkları var.
0
hububrad
(28.10.08)
deneme yanılma her zaman en iyi yöntemdir fotoğrafçılıkta ilerlemek için. mesela internet üzerinde insanlar böyle bilgileri paylaşıyor şu şu ayarlarla şu şu ışıkta çektim deyip fotoyu gösteriyor vb. tabi ingilizce lazım. bunlar incelenebilir.
0
blackdog
(28.10.08)
www.eksiduyuru.com
zamanim olsa anlatirdim ama pek de yok gibi.. ama yine de irtibata gecebilirsiniz mesaj atarak..
0
paradoxical
(28.10.08)
bol bol usta fotoğrafçıların çalışmalarınada göz at. teknik bilginin yanında kadraj bilgiside çok önemlidir. bide çok klişe ama bol fotoğraf çek yanından ayırma makinayı...
0
la grande
(28.10.08)
genelde mantık tekdir. çektiğin konuya göre ayar yaparsın. resmin güzel çıkması görecelidir. enstantane diyafram ne işe yarıyor biliyorsan mesela. filme ne kadar ışık düşmesiyle alakalı aslında bi de netlemek... herşey. örneğin bisikletçiler geçerken çok net çıksınlar istiyorsan enstantaneyi kısa tutarsın diyafram kısa süre açık kalır ve ışık da az gelir. flashın yoksa karanlıkda hiçbirşey çıkmayabilir. güneş dik gelirken genelde tüm tonların kontrastı fazla cıkar ya da yine diyafram cok acık olursa resim bu sefer de çok parlak çıkar. aynı şekilde akşamüstü yarı aydınlık bi ortamda foto çekiyorsan bu sefer de tam tersi çok ışık girmesi gerekir mercekten. ama kamera sabit durmalıdır falan. boyle gece bırak diyaframı açık karşısına geç ışıkla havaya yazı yaz fotoda yazdıgın şey cıkar sen görünmessin o derece yani. fotokritik diye bi site vardı hala vardır orda bi sürü pro fotorafçı vardır. deneme yanılma, oraya da çektiklerini yollayıp doğru durust yorumlar alabilirsin. kadraj ise resimden bildiğim kadarıyla en gusel çektiğin kompozisyonda 3gen bi etki yaratmaya bakar. ön arka ilişkisi, ışığın ve gölgenin düştüğü yerler, boşluklar doluluklar...
0
random blonde
(28.10.08)
bir de, fotokritige girip de yanilmayin sakin.. %95 yalan yanlis seyler var orda (okudum hepsini evet)
ve genelde de insanlar egosunu sisirmek icin takilirlar orda..
simdi bu yazacagim yaziyi tamamen amme hizmeti olsun diye yaziyorum, tamamiyle kisisel tecrubelerim dogrultusunda bildiklerimi anlatacagim, biraz uzun olacak..
arada eksik yanlis falan olursa tamamlansin isterim efenim.

neyse, temel olarak ogrenilmesi gereken, iso - enstantane - diyafram uyumudur. (diger ayrintilari da bunlari inceledikten sonra irdeleyebiliriz)
bu ucunun kombinasyonunu tam tutturdugunuzda uygun pozlamayla fotograf cekebilirsiniz.
pozlama, fotografin gereginden karanlik ya da gereginden aydinlik olmamasini saglar. pozlama, pozometre ile yapilir. orn. canon'da pozometre, -2..1..0..1..+2 seklinde gosterilir ve rakam-noktalarin altinda bir cubuk vardir. bu cubuk, sifir'in altindayken pozlamayi dogru yaptiginiz anlarsiniz.
peki bu dogru fotografi cektiginiz anlamina mi gelir? genellikle evet. ne cekmek istediginize gore degisir tabi.
* iso nerelerde etkindir?
uygun isigin oldugu yerlerde, dusuk iso kullanmak en uygunudur. temiz isikla temiz fotograf elde etmenizi saglar. uygun isikta yuksek iso kullanmak, fotografa gereksiz bir kirlilik getirecektir.
yetersiz isikta, yuksek iso kullanmak makuldur. iso, yukseldikce renk dengesinde kaymalar olur. bunu anlamanin en kolay yolu, yuksek iso ile cekilmis bir fotograftaki siyah bolgeye yakindan bakmaktir. minik kirmizi, mavi ve yesil noktaciklari gormek mumkun olacaktir. bu kirlilik, gozle gorunur hale geldiginde acaip bir rahatsizlik verir insana..
peki gece niye iso'yu yukseltiriz?
en basta belirttigim gibi iso-diyafram-enstantane birbirine bagli olculerdir. isoyu yukseltmek, enstantaneyi istedigimiz orana veya buna yakin bir noktaya cikarmamiza yardimci olur.
ornegin, konserdeyiz, kapali ortamdayiz ve isik yetersiz.
fotografi 100 iso, 40 enstantane, 4.5 diyafram ile cektik ve fotografta sarsintilar meydana geldiginden, net bir fotograf elde edemedik.
fakat, diyelim ki iso'yu 500'e cikardik, o zaman enstantane degerimiz biraz daha artacaktir, atiyorum 500 iso, 90 enstantane, 4.5 diyafram degerine sahip bir fotograf cekecektik ve makinemiz daha az sarsilacakti.
iso'yu biraz daha artiralim,
1600 iso, 200 enstantane, 4.5 diyaframla, neredeyse sarsintisiz net bir fotograf elde edebiliriz.
iso, isiga duyarlilik olarak ifade edilebilir. dusuk iso, dusuk duyarlilik, yuksek iso da yuksek duyarlilik olarak belirtilebilir. iso'nun dusuk ya da yuksek olmasi, diyafram ve enstantaneyi direkt olarak etkilemektedir. bu uc degerin birbirini kalibre etmesi icin en uygun rakamlar secilmelidir (bu da pozometremiz sayesinde olur)
-iso - sensor - noise iliskisi
dedik ki iso yukseldikce "noise" dedigimiz kirlilik artar. (hadi ornek de verelim tam olsun,
bu, nikon d200'un min. iso'daki noise ornegi, (100 iso)
a.img-dpreview.com
bu da, nikon d200'un max. iso'daki noise ornegi: (3200 iso)
a.img-dpreview.com
aradaki fark ne kadar yuksek degil mi?
burada sensorleri de inceleyelim, populer dslr'larda iki farkli sensor kullaniliyor, ccd ve cmos.
noise bakimindan cmos sensorler daha basarilidir ve canon - nikon ikilisinden gidersek, canon kendi gelistirdigi cmos sensorleri kullanir. bu bakimdan noise oranlarinda canon daha basarilidir. nikon, ccd sensor kullandigi icin noise orani daha yuksek.
ahan da bu, canon eos 40d'nin min. iso'daki noise ornegi; (100iso)
a.img-dpreview.com
bu da max. iso'daki noise ornegi;
a.img-dpreview.com
tabi burada "noise reduction" dedigimiz faktor devreye giriyor ki canon bu konuda gercekten basarili.

* enstantane nerelerde etkindir?
slr ve dslr makineler en gelismis enstantane sistemine sahiptir. teknik olarak minimum enstantane 30 saniyedir. ayni zamanda "b" (Bulb) denen bir mod vardir, bu parmaginiz deklansorde ne kadar kalirsa makineyi o kadar acik tutar (buna sonra deginelim)
maximum enstantane ise bildigim kadariyla 1/12000 saniye (saniyenin 12 binde biri.. vay be)
enstantane, sensorun onunde yer alan perdenin ne kadar acik kalacagini ve sensore ne kadar surede goruntu dusecegini ayarlamamizi saglar. orn. 1/4 enstantane, saniyenin dortte biri kadar goruntu alinacagini ifade eder. bu oranda bir fotograf cekilirken ortamda hareket eden bir sey varsa, hareketli cikacaktir. ayni fotografi 1/500'de cekerseniz, her sey yerli yerinde gorunur.
enstantanenin suresi yukselince, goruntu daha da hareketlenecektir. sure arttikca her sey akmaya baslar, ornegin geceleyin ust gecide kurdugunuz makineyi 30 saniyelik cekim moduna alip fotografi cektiginizde, alttaki yoldan gecen araclar akan isiklar seklinde gorunurler. (misal: scenariotic.deviantart.com ) (ben cektimdi ehem:)
ancak bu fotografta zaten yuksek enstantane kullanmaniz biraz zorunlu. keza ortam karanlik ve iso'yu ne kadar arttirirsaniz artirin, (25600 bile olsa illa ki 1 saniye civarinda bir enstantane verir) yuksek pozlama yapmak durumundasiniz.
bir de ayni yerde, gunduz gunesli bir ortamda oldugunuzu dusununun. o zaman iso yavas yavas devreden cikar, diyafram gelir. bunu da diyaframi incelemeden anlatabilirim, bazen cok yuksek isikli ortamlarda, makinemizin max. enstantane degeri yeterli gelmeyebilir. diyelim ki makinemiz en fazla 1/4000 enstantane'ye izin veriyor, (saniyenin dortbinde biri, gayet yuksek aslinda) ancak cekim yapmamiz icin 6400 enstantaneye ihtiyacimiz var.. bu noktada ne yapiyoruz, diyaframi kisiyoruz.. boylece pozometre bize sifir noktasini gosteriyor ve cekim yapabiliyoruz.
ha bu yuksek enstantanenin baska ne gibi faydalari var?
ornegin f1 pistindesiniz ve formula 1 araclarini cekmeniz gerekiyor. hmm saatte 250 km'nin uzerinde hizlara ulasan bu araclari yakalamak kolay olmasa gerek.. bu noktada kullanabilecegimiz en yuksek enstantaneyi kullaniyoruz ki araclari karenin icinde dondurabilelim.. aksi taktirde ne oluyor? arac kareden kayip gidiyormus gibi gorunuyor..
iste bu noktada iso yine devreye girebiliyor. diyelim ki, ortam biraz bulutlu ve makinemiz 1/1000 enstantane degerini uygun goruyor. ancak kareyi tam tutturabilmemiz icin, daha yuksek enstantaneye ihtiyacimiz var.. ne yapiyoruz, iso'yu yukseltiyoruz, enstantane artirabilecegimiz bir bosluk doguyor.
orn: 100 iso 1/1000 enstantane 1/4 diyafram degeriyle cektigimiz fotografi, iso'yu 800'e yukseltip 800 iso 1/3200 enstantane, 1/4 diyafram ile cekerek araci karenin icinde dondurabiliriz.
yani her deger, fotografi direk etkileyecek oneme sahip.

*diyafram nerelerde etkindir?
diyafram, objektifin uzerinde bulunan perdeciklere verilen genel isimdir. objektifin teknik yapisina gore acilip kapanabilecegi max. ve min. degerler bulunur.
lensler, diyaframlarina gore 3'e ayrilirlar;
-prime lens- sabit max. diyafram
-zoom lens- degisken max. diyafram
-zoom lens- sabit max. diyafram
+ prime lens, odak araligi belli olan lenslere denir. ornegin, uzerinde sadece x mm yazar. yani zoom yapamazlar. (orn, 50mm ya da 135mm gibi)
bu lenslerin max. diyafram degeri degistirmediginiz surece sabittir.
+ zoom lens- degisken max diyafram,
bu lensler, zoom yapabilir lenslerdir ve zoom yaptikca mevcut max. diyafram degerleri degisir.
ornek olarak, canon'un kit lensini verelim;
www.dpreview.com
bu lensin diyaframi, max. 1:3.5 degerine sahiptir.
bu deger, 18mm'de iken gecerlidir. eger zoom yapar da objektifi 55mm'e getirirseniz, lensin diyaframi 1:5.6'ya cikacaktir. min. diyafram degeri, 18mm'de iken 1:22'dir, zoom yapip makineyi 55mm'e getirirseniz bu deger 1:38'e cikacaktir.
yani bu tur bir lensin 1:3.5-5.6 seklinde iki farkli diyafram degerine sahip olmasi, zoom yapildiginda diyafram degerinin degisebilecegini gosterir. sahsen bu tur lensleri tavsiye etmiyorum pek..
-zoom lens- sabit max. diyafram,
yukarida bahsettigimiz degiskene sahip olmayan, zoom yapsaniz da max. diyaframi degismeyen lenslere denir. orn. canon 70-200mm 1:2.8 tele objektifini verebiliriz.
www.dpreview.com
(biraz extreme bir ornek oldu ama, olsun:)
bu objektifteki 1:2.8 degeri, siz degistirmedikce, zoom yapsaniz da ayni kalir ve rahat fotograf cekmek icin gayet uygundur.
peki nedir bu 1:2.8 dedigimiz sey?
"1" neye gore baz alinir?
1 maximum aciklik degeridir ve insan gozune oranla hesaplanir. insan gozunun ve gozbebeginin max. acikligina ve isik alma kapasitesine gore hesaplanir (tabi bunun da bir ortalamasi var,)
1:2.8 = 1'e gore 2.8 kere daha az isik alan diyebiliriz. diyafram degeri bize bunu ifade etmektedir.
peki diyaframin acik olmasi ve kapali olmasi ne getirir?
acik diyafram, yuksek isik alir. ayni zamanda acik diyafram, net alan derinligini gozle gorulur sekilde degistirmektedir.
ornegin, iki fotograf cekelim, ilki, 1:2.8 ikincisi de 1:7.1 oraninda olsun
ilk fotografimizda netledigimiz bolge, oldukca kucuk bir bolge olacaktir ve bu bolgenin onunde / arkasinda kalan kisimlar oldukca flu cikacaktir.
ikinci fotografimizda netledigimiz bolge, nispeten daha buyuk bir bolge olacak ve bu bolgenin onunde / arkasinda kalan kisimlar nispeten daha net cikacaktir.
yani, alan derinligi, zaman zaman arka planda gorunmesini istemedigimiz ayrintilar oldugunda kullanilabilecek onemli bir silahtir (eheh)
yine bir ornek verelim;
scenariotic.deviantart.com
burada kullanilan objektif, 1:1.4 max. diyafram acikligina sahiptir ve bu oranda kullanilmistir. kedinin yuzu ve gozlerinin oldugu kisim oldukca netken, herhangi bir mudahele olmadan arka planda bulunan ayrintilardan kolayca kurtulmak mumkun olmustur.
eger bu fotograf 1:1.4 degil de 1:13 diyaframla cekilmis olsaydi, arka plandaki goruntu flu gorunmeyecek, kediye yakin bir netlikte cikacakti.
sahsen portre fotograflarinda arka plani flu tutmak bana daha hos gorunuyor, guzel bir arka planda bulunan bir konuya odaklanmissam, elimden geldigince diyaframi dusurerek arka plani da almaya calisirim.
tabi ortamdaki isik musait olmali, pozometremiz sectigimiz degerlerde fotograf cekebilecegimizi gostermeli bize.

simdi bunlarin hepsiyle yola cikarak farkli degerlerde bir kac fotograf cekelim, sonra diger ayrintilara bakalim..

fotograf 1; degerler: (pozometrenin uygun noktada oldugunu varsayiyoruz)
100 iso, 1/400 enstantane, 1:7.1 diyafram
fotografimiz oldukca temiz, cok hareketli olmayan objeler net, konu ve arka plan arasinda cok netlik farki yok..
fotograf 2;
800 iso, 1/15 enstantane, 1:2 diyafram
fotografimiz hafiften kirli, cok hareketli olmayan objeler bile hareketli gorunuyor, sabit duran nesneler net, hafif hareketli olanlar cok net degil, konunun disinda olan alan ve arka plan flu, bazi isiklar patlamis / fazla parlamis gorunuyor..
fotograf 3;
3200 iso, 1/40 enstantane, 1:9 diyafram
fotografimiz oldukca kirli, cok hareketli objeler hareketli gorunuyor, sabit olan nesneler net, konunun disinda olan alan ve arka plan flu degil.
fotograf 4;
200 iso, 1/5000 enstantane, 1:10 diyafram
fotografimiz temiz, neredeyse butun nesneler net, konu ve disinda olan alan net gorunuyor.
fotograf 5;
100 iso, 20 saniyelik enstantane, 1:14 diyafram
fotografimiz temiz, hareketli olan her sey hareketli gorunuyor, sabit nesneler net, netleme yapilan konu ve disinda kalan alan gayet net. isiklar parlamis / patlamis gibi gorunuyor..
fotograf 6;
100 iso, 20 saniyelik enstantane, 1:2.8 diyafram
fotografimiz temiz, hareketli olan her sey hareketli gorunuyor, sabit nesneler net, netleme yapilan konu daha net, disinda kalan alan flu. isiklar yine parlamis, patlamis gibi gorunurler.

simdi diger ayrintilara gecelim,
*pozometre
pozometre, fotografi cekebilecegimiz uygun degerleri veren isik olcerin adidir.
pozometrenin verdigi deger, deklansore bastiktan sonra fotografin karanlik mi aydinlik mi, normal mi gorunecegine dair bir fikir verebilir bize.
daha verdigim ornegi daha da acarak tekrarlayayim;
asagida canon'un pozometresine benzeyen semaya bakalim;
-2..1..0..1..+2
...............

deklansore hafiften dokundugunuzda, bu rakamlarin hemen altinda bir cubuk goreceksiniz. bu cubugun oldugu yere gore pozometrenin yonlendirmesine uyarak dogru pozlanmis fotografi cekebiliriz. yine ornekler uzerinden gidelim;

fotograf 1:
100 iso, 1/100 enstantane, 1:6.3 diyafram
bu degerlerle pozometrenin verdigi olcu:
-2..1..0..1..+2
........I........
cubugumuz, 0'in solundaki noktanin altinda duruyor. yani fotografin bir miktar karanlik olacagini gosteriyor bu.. diyaframi ya da enstantaneyi bir deger dusurebilir ya da iso'yu bir deger artirabiliriz. o zaman pozometremiz soyle gorunur;
-2..1..0..1..+2
..........I.......
yani tam sifirin altinda ve dogru pozlama degeri..
fotograf 2:
400 iso, 1/250 enstantne, 1:2.8 diyafram
-2..1..0..1..+2
..............I..
cubugumuz, +2'ye yakin bir degeri gosteriyor. yani fotografimiz gereginden fazla aydinlik cikacak, parlamalar ve patlamalar olacak. bu da goze rahatsizlik verecektir.
bu noktada, iso'yu ya da diyaframi dusurebilir, enstantane'yi yukseltebiliriz.
ayni fotografi su degerlerle cekmis olalim;
100 iso, 1/300 enstantane, 1:3.5 diyafram
-2..1..0..1..+2
.........I.......
yani bu sekilde dogru pozlanmis fotografi elde ederiz.

fotograf 3:
iso 500, enstantane 1/1000, diyafram 1:7.1
-2..1..0..1..+2
I/ı............
"I/ı" seklinde yazdigim sey, cubugun yanip sondugunu gosteriyor. yani degerlerimiz cok yuksek, bu fotografin oldukca karanlik cikacagi anlamina gelmekte.
pozometrenin degerini belirleyen cubuk yanip sonuyorsa, degerler ya cok yuksektir ya da cok alcaktir.. uygun degere getirmek gerekir.
(cubugun en sagda da yanip sonmesi mumkundur, bu da fotografin fazla aydinlik cikmasi demektir)
tabi her zaman uygun degerde fotograf cekilecek diye bir sart da yoktur. bir miktar karanlik ya da bir miktar aydinlik cekmek de tercihlerimiz arasinda yer almakta..

*renk degiskenleri: bunlar fotografta renklerin nasil gorunecegine dair bilgiler verecek sizlere efenim..

white balance/beyaz dengesi
fotograftaki renk dengesini tutturmamizi saglayan en buyuk etken, beyaz dengesidir. beyaz dengesi dogru yapilmamis bir fotografta renkler oldugu gibi gorunmeyecek, goze batacaktir.
makinelerde, beyaz dengesinin secilebilmesi icin ayarlanmis bir kac mod vardir. bunlar markaya - modele gore degisebilir.
peki beyaz dengesi ne ile olculur? rengin isisina gore olculur efenim. bu da, "k" yani "kelvin" ile belirlenir. ornegin gunesin yaydigi isigin yaklasik kelvin degeri, 5300k 'dir. (markaya gore degisebilir derken kastettigim buydu, bu deger 5200 ya da 5500 de olabilir yani) ayni zamanda dahili flash'larin, harici flash'larin ve studyolarda kullanilan paraflash'larin standart ayari da bu degerdedir. florasan lambanin yaydigi isigin kelvin degeri ise, yaklasik 3300k'dir. bulutlu havalarda isigin kelvin degeri ise, 7000k civarindadir.
peki bu kelvin dedigimiz sey, renklerde nasil bir etki yapar?
burada sunu belirteyim dipnot olsun, her makinenin white balance ayari cok gelismis olmayabilir. bazi makineler kelvin rakamlarini, daha onceden ayarlanmis degerlerden bagimsiz olarak secmenize izin verir, bazilarinda ise ayarlanmis degerler disina cikamazsiniz. en fazla bunlarin arasinda otomatik white balance secenegi mevcuttur, onu secersiniz)
yaklasik olarak;
2500-3500 K tungsten ampul
3000-4000 K gunesin dogusu/batisi
4000-5000 K floresan lamba flash
5000-5500 K flash
5000-6500 K acik havada gun isigi
6500-8000 K kapali gokyuzunde gun isigi
9000-10000 K Bulutlu havada gun isigi
olarak deger verebiliriz.
kelvin'deki bu rakamlar dustukce, renkler yesil, mavi ve mora dogru giderken, rakamlar arttikca renkler sari, turuncu ve kirmiziya dogru gider.
ornegin acik ve gunesli havada 2500k ile cekilmis bir fotograf, masmavi tonlara sahip gorunecektir. lakin yine ayni ortamda 9000k ile cekilen bir fotograf da, kipkirimiz goruntuye sahip olacaktir.
gunumuzde bir cok dslr makinenin otomatik beyaz ayari, mukemmel sonucu vermemektedir bu yuzden "custom" white balance dedigimiz bir miktar ileri teknik beyaz ayari yapma fonksiyonu da mevcuttur bu cihazlarda. ilk basta komik olabilir lakin su basliga goz atabilirsiniz;
(bkz: mac oncesinde aya zoom yapan kameraman)
bu biraz gereksiz gorundu simdi gozume, o yuzden geciyorum...

renkleri ilgilendiren diger bir etken, makinedeki dahili renk - kontrast - keskinlik vs. gibi ayarlar..
nikon'larda saturation, hue, contrast gibi ayarlar;
canon'larda saturation, color tone, contrast gibi ayarlar mevcuttur.
ornegin saturation, fotograftaki renk doygunlugunu ayarlamanizi saglar. "canli" olarak betimledigimiz renkler, yani sari, yesil, kirmizi, mavi, turuncu gibi renkler; saturation'a bagli olarak canli veya mat cikarlar.
daha dusuk saturation, daha cansiz tonlara sahip fotograf demektir. zaten saturation'u yeterince dusururseniz, elde edeceginiz fotograf siyah beyaz olur.
fazlaca yukseltirseniz, bu sefer sadece kipkirmizi, masmavi ve yemyesil bir fotograf elde etmeniz mumkundur. bunu anlamanin en kolay yolu, bir fotografi photoshop'ta incelemektir.
photoshop'ta saturation ayarlamasini kafaniza gore yapip neyin nasil degistigini gozunuzle gormeniz mumkun. (eger photoshop yoksa, monitorun renk doygunlugu ayarini azaltip cogaltarak da gorebilirsiniz)
hue, nikon'da olan bir ozellik.. renk tonunu ayarlamaniz mumkun burada. temel fotografcilikta pek gerekli olmayan bu ozellik, deneysel isler yaparken guzel sonuclar verebilir.
hue, rengin temel degerini degistirerek, genel tonun degismesini saglar. yani saturation'da belirli renklere doygunluk veriyorken, hue'da tek bir renge doygunluk veriyoruz ve fotografimiz genelde o rengin tonlarina burunuyor (linke goz atiniz;)
en.wikipedia.org:Hue_shift_six_photoshop.jpg
en.wikipedia.org:Hue.gif
canon'da bu, color tone olarak mevcut ancak hue ile ayni ozellige sahip degil. renk tonunun canliligini belirlememizi saglamakta. genelde yine "canli" dedigimiz renkler daha belirgin, daha bir goz aliyor bu ayarda.
kontrast, fotograftaki kontrast degerini degistiriyor ki renklerde nasil bir etkisi olabilir? diye dusundugumuzde, aslinda gayet fazla etkisi oldugunu gorebiliyoruz.
kontrast bazi detaylarin kaybolmasina yol acip, genel bir keskinlik verir fotografa.
yine bir ornek verelim,
bir otomobilin lastigini cektiginizde, dusuk kontrasta sahip ornek fotografimizda lastigin uzerindeki marka-model-ozellik bilgisi okunabilir durumdadir. ancak kontrasti artirip bir ornek fotograf daha cekersek, bu bilgilerin okunamayacak derecede gorundugunu farkederiz. yani, sadece "canli" renklerde degil; beyaz, siyah ve ozellikle "gri" uzerinde etkiye sahip bir ozelliktir kontrast..

renkleri etkileyecek butun bu ozellikler, bence, fotografa sonradan bir mudahele yapilmayacaksa kullanilmalidir. eger ki fotografi dijital ortamda isleyecekseniz, renk dengesini bozacak bir mudahele ya da ayar degisikligi yapmamaniz, daha guzel olacaktir. cunku yapilan bu tarz degisiklikler bir cok rengin yanlis gorunmesine yol acacaktir.

hmm.. bu noktada durup dusundum de, simdilik aklima baska pek bir sey gelmiyor acikcasi..
umarim yardimi olur (=
0
paradoxical
(28.10.08)
(15)

Depresyondaki anneme süpriz..hediye..

merope
Annem uzun bi suredir depresyonda, pek iyi degil.Dogum günü geliyor, çok mutlu olsun istiyorum. napsak?yazın tatile götürmüştüm o bile memnun etmedi diyim :(
Annem uzun bi suredir depresyonda, pek iyi degil.
Dogum günü geliyor, çok mutlu olsun istiyorum. napsak?
yazın tatile götürmüştüm o bile memnun etmedi diyim :(
0
merope
(24.10.08)
kalp şeklindeki bir kutuya kinder surprise doldurun.

hem çikolata, hem oyuncak. :) uzun vadeli hem de.
0
swallowed arsenic
(24.10.08)
onun için değeri olan, uzun süredir görmek istediği ama görüşemediği bir insanı alıp karşısına çıkarırsanız hoş bir sürpriz olur bence.
0
noxell
(24.10.08)
yapmayı sevdiği bi'şey, bi hobisi filan varsa onunla ilgili bi'şey alabilirsiniz.
ya da yapmak istediği ama yapmadığı bir şey bulup onun kursuna filan kayıt ettirebilirsiniz. hem sevdiği bi'şeyi öğrenmiş ve yapmış olur, hem de sosyalleşir.
0
insensitive
(24.10.08)
Kısa vadeli hediyeler; elbise, takı gibi şeyler geliyor benim aklıma ancak bunlar sıkıntısını alacak şeyler değil pek... Doğum gününde sevdikleriyle beraber güzel bir yemek/kutlama da o gün için işe yarayabilir.

Ancak, en iyi çözüm torun :)
Tabii ki doğum gününe yetişmez AMA uzun vadede en iyi çözüm bence :)

Ek olarak, anneniz yalnız mı? Eş veya arkadaş olarak? Eğer evetse bu açıdan da yardımcı olmayı düşünebilirsiniz. Arkadaş bulmasına vs...

Dans veya yemek yapma kursları falan var. Bunlara da -kendisine sorup şüphesiz ki- kaydettirebilirsiniz belki.
0
silhouette
(24.10.08)
lunaparka götürün. kafası dağılır, eğlenir. belki hiç gitmemiştir bile şimdiye dek, değişiklik olur.
0
opucuk baligi
(24.10.08)
bence yapmak isteyipte bir türlü fırsat bulamadığı şeyi bulup ona yapma imkanı sağla. bu seyahat olur, kurs olur, hobi olur... annem bu yaşında bilgisayar kursuna başladı ve gayet mutlu halinden.
0
la grande
(24.10.08)
tektaş pırlanta al, ne hayırlı evlat yetiştirmişim diye düşünsün.
(aklıma gelme sebebi gazetedeki ariş pırlanta katalogu olup, fiyatları 300 liradan başlamaktadır.)
0
whoosie
(24.10.08)
Cocukluguyla veya gecmisiyle ilgili birseyleri gozunde canlandirabilirsiniz, bu da noxell'in dedigi gibi uzun suredir gormedigi birisini karsisina cikarmak veya cocuklugundan kalma bir anisini tekrar yasatmak falan, ne guzel seyler... annemden uzagim degerini bil:(
0
ermanen
(24.10.08)
bence evdeki eski fotolardan ve anı olan herşeyden albüm tadında bişey yapın. özellikle beraber geçirdiğiniz zamanla ilgili olanlardan, hem üzerlerine konuşulacak çok şeyler çıkar, onun için nekadar önemli olduğunuzu ve onu nekadar sevdiğinizi bir kez daha anlar...
0
dinomazu
(24.10.08)
bir boğaz gezisi, rumeli kavağı'nda deniz kıyısında güzel bir midye-balık yemeği. deniz kıyısında yürüyüş. temiz hava. kediler, balıkçılar, çocuklar...

çok iyi gelir diye düşündüm.
0
mea maxima culpa
(24.10.08)
eğer ilgisi varsa ahşap boyama,seramik boyama falan gibi el becerilerini kullanıp kafasını dağıtabileceği,konsantre olabileceği birşeylerin kursunu falan ayarlayabilirsiniz.
0
karamell
(24.10.08)
çok teşekkürler..
annem evli evet babamla hehe :)
izmirdeyiz, gönül isterdi ki bogaz tavsiyesine uyalım. bakalım artık şu gönderdiklerinizden bişiler derlemeye cabalıcam :(
0
🌸merope
(24.10.08)
önerimi değiştiriyorum @merope.

foça'ya gidin ailecek. orda deniz kıyısında yürüyüş ve balık yiyin :))

nasıl öneri ama.
0
mea maxima culpa
(24.10.08)
0
neronas
(24.10.08)
sevgili merope; eger seviyorsa ona bir kedi yavrusu hediye et :) kucakta oksanan kedinin mırıltısı depresyona birebir.. mutlu ve uzun bir ömür dilerim anneciğe..
0
palyacopapi
(25.10.08)
(3)

Ters Projeksiyon ve Metal Görünümlü Boyama

locutus
Size alakasiz gorunse de benim icin alakali iki soru birden :)1- Ters Projeksiyon perdelerinin yerine kullanilabilecek ucuz bir cozum var midir? Kaliteden ödün verilebilir, eve sinema sistemi kurulmayacak, bir gösteri icin kullanilacak. Ben bir tarafi hafif boyanmis pleksiglas vb. malzemeler kullani
Size alakasiz gorunse de benim icin alakali iki soru birden :)
1- Ters Projeksiyon perdelerinin yerine kullanilabilecek ucuz bir cozum var midir? Kaliteden ödün verilebilir, eve sinema sistemi kurulmayacak, bir gösteri icin kullanilacak. Ben bir tarafi hafif boyanmis pleksiglas vb. malzemeler kullanilabildigini okudum ama tam emin olamadim.
2- Bir yuzeye metal (hatta mumkunse yipranmis/kismen paslanmis metal) gorunumu vermek icin (frenklerin deyimiyle : faux metal finishing) nasil bir boyama islemi gerekir? Bununla da ilgili bir kac tutorial buldum netten ama burada bilgisi/deneyimi olanlar paylasabilirse pek guzel olur.
0
locutus
(23.10.08)
1- Plexiglass malzemeye yapışan bir film var. 3m in ve oldukça net çözümler sunar. 3m biraz pahallı olabilir ama çin malı versiyonu olduğunuda duymuştum. araştırın derim..
0
la grande
(23.10.08)
hatta bahsettiğim uygulamanın benzerini/aynısıda olabilir malzemeyi bilmiyorum çünkü
taksim meydanındaki garanti bankası şubesi vitrininde vardı bi ara.
0
la grande
(23.10.08)
pleksiglas ucuz bir malzeme değil, astarı yüzünden pahalıya gelme ihtimali oldukça yüksek.
0
kimlanbu
(23.10.08)
(1)

rusya vizesi ! lütfen yardım !

erostrada
merhabalar..arkadaşlar kasım 13te 10 günlüğüne rusyaya gideceğim..yalnız sorun şu ki tur falan olmadan direk başvuruyla konsolosluktan rusya vizesi alabilir miyim?şirketlere baktım, 100 dolar istiyorlar vize için. bi de pasaportum şubat 2009a kadar geçerli onu da yenilemek zorundasın dediler..yahu a
merhabalar..
arkadaşlar kasım 13te 10 günlüğüne rusyaya gideceğim..
yalnız sorun şu ki tur falan olmadan direk başvuruyla konsolosluktan rusya vizesi alabilir miyim?
şirketlere baktım, 100 dolar istiyorlar vize için. bi de pasaportum şubat 2009a kadar geçerli onu da yenilemek zorundasın dediler..
yahu astarı yüzünden pahalı oluyor bu işin, ne yapabilirim bi yol gösterin??
0
erostrada
(18.10.08)
pasaportunun bitiş süresi 6 aydan az. bu durumda uganda bile vize vermez bir kere onu uzatmak zorundasın. 100 dolar normal fiyat kanımca, ama eğer otelde kalmıcaksan fake otel rezervasyonu da buna dahil mi sor.. zaten en geç 2 günde hiç bir rusla muhattab olmadan alabiliyosun vizeyi aracı sayesinde. ama bizzat konsolosluğa müracat edersen nasıl işliyo sistem bilmiyorum.
0
la grande
(18.10.08)
(9)

Filtre kahve nasil ismarlanir?

wpi
Restoranlarda filtre kahve istedigimde cafe americano geliyor, bir onceki sorum* sonucu bunu anladim. Normal filtre kahve istedigimi en kisa ve anlasilir yoldan nasil anlatabilirim?---*http://www.eksiduyuru.com/index.php?m=d&id=43359
Restoranlarda filtre kahve istedigimde cafe americano geliyor, bir onceki sorum* sonucu bunu anladim. Normal filtre kahve istedigimi en kisa ve anlasilir yoldan nasil anlatabilirim?

---
*www.eksiduyuru.com
0
wpi
(17.10.08)
garsona french press'de hazırlanmış bir filtre kahve istediğini söyleyebilirsin. Ya da kahveyi french press'le servis yapmasını. Eğer öyle bir servisimiz yok diyorsa normal filtre kahve içme şansın pek yok zaten. Kahve yapımında kullanılan makine linkini vermiş olduğun sorudaki makineden demektir (alttaki resimde olandan)
0
laemar
(17.10.08)
French press de istemiyorum yahu. Bildigin filtre kahve istiyorum. Yok mu artik hicbir yerde?
0
🌸wpi
(17.10.08)
starbucks'a gidip günün kahvesi diyebilirsiniz? ya da herhangi bir kahve dükkanında "house blend" neyse onu ver diyebilirsiniz..

americano istemiyorum diye de belirtin. illa amerikano diyorlarsa suyu az olsun deyin..
0
cardioid
(17.10.08)
Iyi de Starbucks restoran degil ki?

Ben sorunum spesifik olarak *restoranlarda* filtre kahve ismarlayamamak. Filtre kahve olup olmadigini sorunca var diyorlar, sonra americano getiriyorlar. "Americano olmasin" demek ilk anda cozum gibi gozukuyor ama garsonlarin bu filtre/americano farkini bilmesini beklemek mantikli degil.

Merak ettigim filtre kahveden ne anladigimi garsonlara anlatmanin kolay (yani bilinen) bir yolu olup olmadigi.
0
🌸wpi
(17.10.08)
Kahve, kahvecide içilir. neticede restorantlardan aynı çeşitliliği beklemek aşırı iyimserlik olabilir biraz. Ya da aynı kaliteyi beklemek. Ben önce yemek yiyip sonra Gloria Jean's den colombian supremo mu içmeyi tercih ediyorum mesela. kesinlikle restorantta yemekten sonra "çay - kahve var mı" tantanasına girmekten çok daha tatmin edici. tavsiyem öyle yapmanız, yoksa aynı çeşitlilik olmadığı için americanoya talim eder fakat artı taraf olarak yerinizden kalkmamış olursunuz. seçim sizin.
0
teletabi
(17.10.08)
Derdimi anlatmakta zorlaniyorum sanirim. Amacim kahve icmek oldugu zaman iyi kahve, ya da istegime uygun kahve bulabiliyorum. Bu konuda bir sorunum yok.

Restoranlarda kahve ismarliyor oldugum zamanlarda ismarladigimdan farkli kahve getiriyorlar. Hangi tur kahve istedigimi en iyi nasil anlatabilecegimi soruyorum.
0
🌸wpi
(17.10.08)
ben "hazırda filtre kahveniz var mı" diye soruyorum.

sanıyorum "hazırda" kısmı, bunun daha önceden yapılıp bekletilebilen bir şey olduğunu idrak ediyor ve aklına kahve sürahisi geliyor. eğer filtre kahveleri yok ise direkt "americano var" gibi bri cevap veriyorlar.
0
yedek ruh
(17.10.08)
"hazırda filtre kahve" iyiymis @yedek ruh, sag ol. Onu duyunca "tek fincan olarak yapilan degil" demek geldi aklima.
0
🌸wpi
(17.10.08)
ben nezaman filtre kahve desem geliyor. french press olmadan hemde.
yabancılar black coffee diyolar genelde bu gibi durumlarda...
0
la grande
(17.10.08)
(10)

kağıt geri dönüşüm kutusu

la grande
eski çalıştığım ofiste vardı bunlardan. karton kutu. kullanılmayan çöpe gidecek kağıtları buna koyardık belli aralıklarda birileri gelip alır yenisini getirirdi...şimdi çalıştığım ofise aynısından koymak istiyorum. kimle bağlantıya geçilir nerde bulunur bunlar?
eski çalıştığım ofiste vardı bunlardan. karton kutu. kullanılmayan çöpe gidecek kağıtları buna koyardık belli aralıklarda birileri gelip alır yenisini getirirdi...
şimdi çalıştığım ofise aynısından koymak istiyorum. kimle bağlantıya geçilir nerde bulunur bunlar?
0
la grande
(06.10.08)
bizim burada (bkz: konya) belediye bakıyor o işlere.
0
sallayancay
(06.10.08)
istanbuldayım malesef.
0
🌸la grande
(06.10.08)
bizim ofise aşağıdaki numaradan geliyor: 0 212 626 50 90.
0
cedilla
(06.10.08)
evdeki birikmiş onlarca kilo gazete, kağıt v.s için ibb beyaz masayı aramıştık gelip almışlardı. belki yardımcı olabilirler. mail atsan cevap bile yazıyorlar. 153 beyaz masanın numarası. ayrıca online başvuru için:
application2.ibb.gov.tr
0
alan shearer
(06.10.08)
@cedilla aradım yanlış numara dediler.
0
🌸la grande
(06.10.08)
Tema Vakfını denediniz mi? Tam anlattığınız şekilde çalışıyorlar.
www.tema.org.tr
0
islakkedicorbasi
(06.10.08)
@islakkedicorbasi: eyw, ilk orası geldi aklıma ama sitede hiçbir şey yok..
0
🌸la grande
(06.10.08)
hay allah ya, ofisteki görevliye soruyorum, kız ısrarla o numarayı veriyor, belki de değişti.
0
cedilla
(07.10.08)
oluklu mukavva üretimi yapan fabrikalardan temin edebilirsiniz.
Üretimini oluklu mukavva fabrikaları toplamasını belediye yapıyor.
0
thebug
(10.10.08)
www.tema.org.tr

saolun temadan buldum arayıp ayrıntıları yazarım buraya
0
🌸la grande
(10.10.08)
(5)

Adobe Illustrator'de basit bir atraksiyon

gozupek
Şimdi aşağıdaki linkte gösterilen metoda ihtiyacım var, bunu becerebilirsem (yani yöntemini öğrenirsem) epeyce terakki edeceğim. http://img60.imageshack.us/img60/5118/denemeep0.pngbunu nasıl becerebiliriz? ya da eğer ki anlatması uzun sürecekse eğer, [email protected] adresine mail ile illustr
Şimdi aşağıdaki linkte gösterilen metoda ihtiyacım var, bunu becerebilirsem (yani yöntemini öğrenirsem) epeyce terakki edeceğim.

img60.imageshack.us

bunu nasıl becerebiliriz? ya da eğer ki anlatması uzun sürecekse eğer, [email protected] adresine mail ile illustrator dosyasını atabilen olursa,
şüphesiz ki kendisine minnetar kalacağım.

ek: linkteki resimde görülen bütün harfler harf, birer imaj değil. işte işe yarayacak olan kısmı, bunları Illustrator'ın ayrı ayrı tanıyor olması. Bunu After Effects'te kullanacağım ve orada yapmak 100 yıl alabilir, oysa Illustrator ile daha kolay olacak gibi.
0
gozupek
(17.09.08)
ayato anlamış zaten nasıl yapıldığını:

Using Point Snap and Duplicate in Illustrator.
Create Character Sequence.
Image Size 2600x1950 pixels.
Rows 50:Columns 100.
Each Cell Size 26x39 pixels.
Copy and Paste to Photoshop.
0
sijwocaq
(17.09.08)
bildigin text'i convert to outline yapip sonra da secmis oyle yaptigin icin clipboard'a direk smart object olarak kopyalayabilirsin.
0
chrome
(17.09.08)
sorun şurada ki, ben hayatımda hiç illustrator kullanmadım, denedim ama olmadı.
bu yüzden hiçbir şekilde kafam basmadı bu durumu. ayrıca, ayato efendi'nin tutorial'ları çok acayip, 3 satırda işi bitiriyor. mübarek derrida sanki..

hülasa, ben beceremem..
daha illustrator'daki butonları bile bilmiyorum. ; ))

ama chrome'un dediğini deneyceğim, bakalım ne çıkacak.
0
🌸gozupek
(17.09.08)
livedocs.adobe.com

şöyle bir şey. denedim ve her bir harf bir obje halini aldı. buraya kadar süper. velakin, kutulara eşit gelmesini sağlayamıyorum, çünkü kutu yok. ; )
0
🌸gozupek
(17.09.08)
text i yaz veya yapıştır art board unda dursun. sonra sağ tuş tıkla convert to outline a tıkla fontu vektörele çevir. daha sonra vektörel olucaktır. karakterleri teker teker kullanmak istiyosan sağ tuş tıklayıp ungroup de. sonra istediğin şekilde kullan.

eğer bu text değilse image se herbişey ve vektörele çevirmen gerekyorsa trace i kullanman gerekir. istediğin gibi sonuç alman için ayarları biraz kurcalaman lazım. biraz uğraştırır ama yine vektörel olarak elde edersin.
0
la grande
(17.09.08)
(3)

Photoshop CS için brush aranıyor!

cha
efenim, internet materyalleri içeren yani internet ile ilgili öğeler barındıran, internet temasını işleyen brushlar arıyorum fakat bulamadım. aramak için uygun keyword mu bulamıyorum yoksa gerçekten böyle brush yok mu bilemedim. canlar?
efenim, internet materyalleri içeren yani internet ile ilgili öğeler barındıran, internet temasını işleyen brushlar arıyorum fakat bulamadım. aramak için uygun keyword mu bulamıyorum yoksa gerçekten böyle brush yok mu bilemedim. canlar?
0
cha
(15.09.08)
www.softarchive.net e baktınız mı?
0
tcp0203
(15.09.08)
la grande
(15.09.08)
browse.deviantart.com en beğenilenden itibaren sıralanmış hali...
0
kobuzchu kiz
(15.09.08)
(4)

GSF, Resim, Okul, Kurs...

flame of feanor
Teknik Bilimler End. Elektronik mezunuyum. Şu an tam zamanlı olarak grafikerlik yapıyorum.(Evet okulumla hiç bir alakası yok) Çocukluk hayalimi gerçekleştirip GSF Resim okumak istiyorum ama işim dolayısı ile böyle bir imkanım yok. GSF' nin akşam okulu olmadığını da biliyorum.(Öyle değil mi?) Yüksek
Teknik Bilimler End. Elektronik mezunuyum. Şu an tam zamanlı olarak grafikerlik yapıyorum.(Evet okulumla hiç bir alakası yok) Çocukluk hayalimi gerçekleştirip GSF Resim okumak istiyorum ama işim dolayısı ile böyle bir imkanım yok. GSF' nin akşam okulu olmadığını da biliyorum.(Öyle değil mi?) Yüksek lisans derslerine yabancı öğrenci alındığını öğrendim bir arkadaşımdan. Ne mezunu olunduğu önemli değilmiş. Bunun detayları nedir? Yani sonuç olaraktan bu şartlar altında bir şekilde resim okumak, öğrenmek istiyorum. Bu kurs da olur ama okul olsa daha iyi sanki. Ne yapayım ben?

Not: İşi bırakamam.
0
flame of feanor
(13.09.08)
bence hazırlık kurslarına kaydol. önce orda bi takıl genelde buralara gidenler rahat kazanıyo gsf sınavlarını. daha sonrada part time a çevirirsin çalıştığın yerle konuşup.
bu arada rahat ol bir şekilde olur. bende elektrik mezunuyum yüksekokulda okudum daha sonrada fakültede okuyup bitirdim. ama bu esnada grafiker olarak part time çalıştım ajanslarda. konuşursan çalıştığın yer idare eder.
hatta bazı dersleri bırakırdım sonraki seneye, işle saatleri uymadığı için. bir sonraki sene alttan alıp geçerdim...
0
la grande
(13.09.08)
bildiğim kadarıyla güzel sanatlar fakültesi olarak hiçbir devlet okulunun akşam yük. lisans programı yok, sadece sabancı, bilgi gibi özel üniversitelerin var, o da senin istediğin eğitim midir, bursunu nasıl kazanırsın, bilemiyorum. ama zaten akşam kursu da hiç duymadım.

bence gerçekten istersen bu işi alaylı da yapabilirsin, okula ihtiyacın yok, belli ki vaktin de yok. eğer resim yapmak ya da sadece çizimini geliştirmek istiyorsan, özel ders alabilirsin. eğer istersen (hem güzel sanatlar lisesi, hem güzel sanatlar fakültesi bitirmiş biri olarak) ders veren birkaç kişi bulup(arkadaşları bir aramak lazım) önerebilirim.
0
ashh
(14.09.08)
ben kendimden örnek vereyim. almanya'dayken ben de japonca öğreneceğim diye tutturmuştum. trier üniversitesi'ndeydim ki almanya'nın en iyi japonoloji bölümüne ev sahipliği yapıyor bu üniversite. hocayla gittim konuştum girebilirim miyim? japonca bilgin var mı diye sordu, yok dedim. tamam gel dedi. gittim birçok derse katıldım. aynı şeyi rusça için de yaptım bir dönem.

demeye çalıştığım şu. hocalarla konuşup, durumunu anlatıp belki bazı gsf'lerin bazı derslerine girebilirsin. denemek gerek.
0
bu nick kullanimda
(14.09.08)
başlangıç olarak ismekin resim kursuna gitmeye karar verdim. haydi bakalım...
0
🌸flame of feanor
(15.09.08)
(6)

Bu Alet Elektrik Yiyor mu? - AC-AC Converter (220V=>110V)

boshi
Arkadaşlar, Amarigan bir cihazım için kullandığım Ataba kovertörüm var, 220V'yi 110V yapıyor. Hatta buyurun fotosu sağda. Benim merak ettiğim, bu konvertör, cihazı (amfi) kullanmıyorken elektrik yer mi? Yani cihazı kullanmadığım zamanlarda bunu da mı prizden çekmeliyim elektrik sarfiyatı olmasın diy
Arkadaşlar,

Amarigan bir cihazım için kullandığım Ataba kovertörüm var, 220V'yi 110V yapıyor. Hatta buyurun fotosu sağda. Benim merak ettiğim, bu konvertör, cihazı (amfi) kullanmıyorken elektrik yer mi? Yani cihazı kullanmadığım zamanlarda bunu da mı prizden çekmeliyim elektrik sarfiyatı olmasın diye (elektrik sarf ettiğinden şüpheleniyorum zira hırr hırr ses geliyor aletten).

Teşekkür ederim,

boshi
0
boshi
(10.09.08)
lise yıllarından kalan elektrik bilgime dayanarak: birbirine fiziksel teması olmayan iki sargıdan oluşan bobinin 220 tarafından akım geçiyor evet, hırlama da burdan, bağlantıların kötü oluşundan geliyor olabilir. ama bobin voltajı küçültüp diğer tarafta devreyi tamamlayan birşey olmadığı ve bobinin de ihmal edilecek kadar küçük bi direnci olduğu için elektrik çekmiyor diyebiliriz.
0
geldiler
(10.09.08)
100w lık yetiyor mu amfine konuyla alakasız ama?
0
crimson king
(10.09.08)
az da olsa elektrik yer. "hrr" sesini çıkartıyorsa bir titreşim oluşturuyor demektir. titreşim için bir enerji harcamak gerek. enerji de elektrikten işte :)
0
actionary
(10.09.08)
İçinde transformatör var, sen kullanmıyorken de azıcık elektrik harcar yalnız dikkate alınmayacak kadar azdır, önemseme.
0
kimlanbu
(11.09.08)
ihmal ediyoruz yani, süper çünkü çok üşeniyordum aletin fişini çekip takmaya falan.

bu arada crimson king, özür dileyerek düzeltiyorum, aleti kullandığım cihaz naif bir DAC. yetiyor da artıyor yani :)

sağolunuz.
0
🌸boshi
(11.09.08)
elektrik yer ama az yer. misal stand by da kapanmış bi ev eşyası gibi düşün akım çekmeye hazırdır ama çıkışı bağlı olmadığı için çok az bir şey çeker. hır seside transformatörden kaynaklanır. zemini sabitlerseniz yada altına gazete kağıodı gibi bişey koyarsanız o ses te gider.
0
la grande
(11.09.08)
(3)

şizofrengi

la grande
elinde bu derginin pdfleri olan var mı?
elinde bu derginin pdfleri olan var mı?
0
la grande
(20.08.08)
olan varsa ben de istiyorum.
0
hybridus
(20.08.08)
bendekileri scanleyip pdf'e çevirerek yollayabilirim ama acrobat professional lazım.
0
magdalena
(21.08.08)
@magdelena; scan edilenleri pdf yapmak için sanırsam soruyosun. acrobatın son versiyonu var bende adobe un setiyle gelen sanırsam o iş görür. jpegleri bi yer upload edersen ben onları pdf yapıp rapide yükleyebilirim...
0
🌸la grande
(21.08.08)
(7)

Bakteriyel İshal (sanırım)

Falcon-free
Arkadaşlar geçenlerde sabah kahvaltısında bakkala gitmeye üşendim bozuk yumurtayla yapılmış omlet yedim ve durum malumunuz üzere..naapsam acaba ne tavsiye edersiniz...
Arkadaşlar geçenlerde sabah kahvaltısında bakkala gitmeye üşendim bozuk yumurtayla yapılmış omlet yedim ve durum malumunuz üzere..naapsam acaba ne tavsiye edersiniz...
0
Falcon-free
(16.08.08)
katafalk
(16.08.08)
reflor kullanınız. 3-4 saat içerisinde katılaştığını görecek ve şaşıracaksınız.

(bkz: reflor)
0
kriker
(16.08.08)
her ishali durdurmak iyi değildir. onun da bir sebebi vardır belki değil mi?
mikrobik ishal ise tipine göre doktorun vereceği antibiyotiği kullanman gerekir yoksa şu sıcakta tehlikeli.
0
kurukafa
(16.08.08)
seninki zehirlenmeye bağlı bir ishal arkadaşım. bozuk yumurta yemişsin. normalde kola ve leblebi ishalin en azılı düşmanıdır ama senin için doktor tavsiyesi gerekli. ama bol sıvı takviyesi yapmayı da unutma.
0
some1
(16.08.08)
herkes bi tavsiye vermis ama bakteri kaynakli ishal oyle kolayla, kahveyle gecmiyor. zamaninda ankara'nin suyundan dolayi 10 gun ishal gezmistim. icmedigim ilac, kulanmadigim antibiyotik kalmamisti. belki antibiyotigin faydasiydi, belki de tesaduftu bilmiyorum ama bir bardak acili salgam suyu ictikten 48 saat sonra kol gibi cikarmistim. evet.

salgam suyu icmeni tavsiye ederim. ama 2 bardagi gecme. yoksa onun fazlasi da ishal yapiyor.
0
osuruklu
(16.08.08)
direk doktora git, gitmişknde serum bağlat ve kendine gel. muhtemelen bu sıcakt aşırı su kabına maruz kalmışsındır
0
la grande
(16.08.08)
kesinlikle doktora gitmen lazım bu çok önemli birşey. korkma sade bir bardak veriyolar doldurman için sıçıp götürüyon test ediolar... (bundan 2-3 sene evvel başıma geldiydi. kendimi zorluyodum zorluyodum bişi gelmiyodu.)
0
wertyu
(16.08.08)
(3)

natro.com

atmacaged
basit bir websitesi yapip bir kac resim koyacagim. isteyen siteye yükledigim ufak boyutlu dosyalari indirebilecekler. natro com dan 500 mb lik bir hosting alayim diyorum fiyatlari cok uygun geldi. genel olarak natro yu nasil bilirsiniz. bir de söyledigim is icin 500 mb lik alan yeter mi? ilk yil ici
basit bir websitesi yapip bir kac resim koyacagim. isteyen siteye yükledigim ufak boyutlu dosyalari indirebilecekler. natro com dan 500 mb lik bir hosting alayim diyorum fiyatlari cok uygun geldi. genel olarak natro yu nasil bilirsiniz. bir de söyledigim is icin 500 mb lik alan yeter mi? ilk yil icin es dost girsin yeter diyorum.
0
atmacaged
(14.08.08)
Yeter mi bilemem ama resim/foto için picasa web albümlerini deneyebilirsiniz; www.google.com bakmak için üyelik gerekmiyor.
Yer sorunu olunca sitenizden kendi albümlerinize link verebilirsiniz. Olmaz mı?
Dosyalar içinse free hosting veren bir site düşünülebilir.
0
late viper
(14.08.08)
@elma sekeri google söyle birsey söylüyor webhost hakkinda www.pcnet.com.tr

@late viper: bastan öylesini de düsündüm ama blog zaten var. daha düzgün görünen birsey olsun istiyorum. sagolasin yine de.
0
🌸atmacaged
(14.08.08)
mrtksn doğru söylüyor. natrodan aldığım hostinglrden birinde forum açtım gayet iyi gidiyor. adamlarla ilgili tek olumsuz ttecrubem bir kere ftp satın aldığımda 10 saat sonra aktif etmişlerdi o kadar.
tavsiye ederim.
0
la grande
(15.08.08)
(10)

Uyanabilme Sorusu!

hlathguth
Her gün sabahın 5'inde yatıp öğlen 12 gibi kalkan bir semi-geek olup, okulum başladığı için pazartesiden itibaren sabahları 7'de kalkmak zorundayım. Bunu nasıl ayarlayacağım?(Her tür insanca ya da insanlıkdışı yönteme açığım)
Her gün sabahın 5'inde yatıp öğlen 12 gibi kalkan bir semi-geek olup, okulum başladığı için pazartesiden itibaren sabahları 7'de kalkmak zorundayım. Bunu nasıl ayarlayacağım?

(Her tür insanca ya da insanlıkdışı yönteme açığım)
0
hlathguth
(07.08.08)
5 - 12 yi,
12 - 7 e cevirceksin duz hesapla kardiş.

alistira alistira git istersen.
3 - 7
2 - 7
12 - 7
seklinde.

bi tane de ucan alarmli saat alirsin. garantiye alirsin kalkisi.
0
la traviata
(07.08.08)
Gunes Abi tesekkurler ;-)
0
🌸hlathguth
(07.08.08)
alıştıra alıştıra zor oluyor. bir gün hiç uyumayıp sonra akşam kendinizi zorlayarak erken yatmanızı öneririm onun yerine.
0
386 dx
(07.08.08)
erken yatmaya zorlayıp + güneşin kullanın.

yatarken perdeleri falan açın uygunsa sabah 7 gibi güneş zaten çekilmez olmaya başlıyor göz için, uyandırıyor illaki.
0
gholeman
(07.08.08)
yatmadan once kendini şartlandır erken kalkacam, saat 7 de ayakta olacağım ,geç kalmamam lazım falan filan de içinden düşünerek yat goreceksin sabaha uyanmış olacaksın hiç saat kurmasan bile.psikolojik bi olay.
ve ilk 3 gun zorlayarak kalkarsan sonra vucut alışıyor istemesen de kalkıyorsun. ben kendi adıma konusuyorum bana boyle oluyor.
0
manonflier
(07.08.08)
ahahaahaha tribal canımsın!
0
🌸hlathguth
(07.08.08)
alpinsamuray
(07.08.08)
aynı problemi ben de yaşamış olduğumdan psikiyatride uyku profesörüne sormuştum, adam net bir şekilde "yattığın saat önemli değil, yeter ki her gün aynı saatte uyan" demişti. ben denedim, gerçekten öyle. ilk birkaç gün iğrenç oluyor ama max 4. günden sonra uykun düzene giriyor. fakat bu çözümün tek sıkıntısı haftasonlarını da içermesi. yani "ohh yarın cumartesi, saat 12'de kalkarım" demek yok. (ben de o yüzden bırakmıştım bu yöntemi)
0
gxix
(07.08.08)
abi insanlık dışı demişsin sen istedin.

(bkz: #13332255)
0
zittirulp
(07.08.08)
ilk 2 derse girmeyip biraz daha uyuyabilirsin.
en iyisi ilk gün normal saatte yat ve akabinde uykusuz kal, zaten ikinci günde düzene girer bünye...
0
la grande
(08.08.08)
(1)

Fotoğrafı Detay İnceleme

gxix
fotoğraf üzerindeki 2 nokta arasını piksel olarak değil de, mikron olarak ölçebilen bi program arıyorum. delirmek üzereyim. sadece isim lütfen?
fotoğraf üzerindeki 2 nokta arasını piksel olarak değil de, mikron olarak ölçebilen bi program arıyorum. delirmek üzereyim. sadece isim lütfen?
0
gxix
(06.08.08)
photoshopta veya illustratorda mesura tool la ölçüm yapıp çıkan ölçümü mikrona çevirmeyi deneyin. misal mm olarak ölçüm yapın (ai de mümkün bu) 1000 e bölün.
0
la grande
(06.08.08)
(5)

Fincan Üzerine Baskı

axijazz
arkadaşlar bir fincanım var(mug) şekli şemali pek güzel lakin ben bunu daha güzel bir hale getirmek istiyorum üzerine bir `şekil` çizdirmek istiyorum nerede nasıl yapılır?
arkadaşlar bir fincanım var(mug) şekli şemali pek güzel lakin ben bunu daha güzel bir hale getirmek istiyorum üzerine bir şekil çizdirmek istiyorum nerede nasıl yapılır?
0
axijazz
(05.08.08)
@elxa

seramik ama ankara değil ist. tüh.
0
🌸axijazz
(06.08.08)
beşiktaştaki özalitçilerde yapıyolardı ama hala varmı bilemicem...
0
la grande
(06.08.08)
yalnız tek bir fincana yaptıracaksanız çok pahalıya geliyordu.
0
deckard
(06.08.08)
ozalitçilerin yaptıkları yıkamaya fazla dayanmıyor.
0
whoosie
(06.08.08)
(8)

HTML

goodbyecruelworld
üye olduğum bazı internet sitelerinde; diğer üyeler bazı kodlar kullanarak kendi sayfalarına resim, arka fon, müzik vs ekleyebiliyorlar ama amatör bir kullanıcı olarak ben bu kodlardan bihaberim. bu temel bir kaç kodu bilenler yardımcı olursa sevinirim. teşekkürler
üye olduğum bazı internet sitelerinde; diğer üyeler bazı kodlar kullanarak kendi sayfalarına resim, arka fon, müzik vs ekleyebiliyorlar ama amatör bir kullanıcı olarak ben bu kodlardan bihaberim. bu temel bir kaç kodu bilenler yardımcı olursa sevinirim. teşekkürler
0
goodbyecruelworld
(05.08.08)
hayır bu değil. arkadaşlar bu kodları bilen kimse yok mu?
0
🌸goodbyecruelworld
(05.08.08)
resim ekleme <img src="resim.com " / >
müzik felan için youtube'un embled kodlarını kullanıyolardır belki yani şarkının ekleneceği siteye göre değişir.
0
yuto
(05.08.08)
alkolik imam
(05.08.08)
"üye olduğum bazı internet sitelerinde" derken hangileridir bu siteler? myspace filan ise hazir tema siteleri mevcut. (www.google.co.uk
0
trimpot
(05.08.08)
arkadaşlar bildiğiniz normal siteler; üye oluyorsunuz kendinize ait bir sayfanız oluyor oraya çeşitli bilgiler giriyosunuz ya onlardan işte şimdi site ismi vermek istemiyorum. mesela herkes oraya kendini tanıtma yazısı falan yazıyor ama benimki buraya nasıl yazıyorsam öyle herkes şekil yapmış. mesela birisi bir arka fon seçmiş, seçtiği arka fonun üzerine resmini koymuş, bir de fon müziği eklemiş.... öyle
0
🌸goodbyecruelworld
(05.08.08)
arka plan resimi için:
<body background="dizin/dosya.format">

örn.
<body background="resimler/arkaplan.png">

arkaplanda ses efekti için:
<bgsound src="dizin/dosya.format">

örn.
<bgsound src="sesler/asdsg.mid">

<body> tag'ini <head> tag'ini kapattıktan sonra kullanabilirsin.
<bgsound> tag'ini ise body içerisinde kullanabilirsin.

saf html kolaydır. css ile beraber öğrenmeni tavsiye ederim.
0
archetype
(05.08.08)
arkadaşım o dediğin bbcode a html tanımlayarak oluyor..
mesela, [muzik]www.mp3.com/muzik.mp3[/muzik] bu bbcode etiketlerini tanımlaman gerek.

demek istediğin sanırım bu, html kullandırmadan mp3 ya da video v.s. ekletmek. eğer buysa yukarıdaki bbcode etiketine nasıl html etiketi atayacağını araştır. (amatör forumlar işine yarar)
arka plan olayı farklı. bbcode ile alakası yok.
0
2day2die
(05.08.08)
la grande
(05.08.08)
(2)

photoshop türkçe karakter

tabudeviren
photoshopta resim üzerin yazı yazmak istediğimde (örn. trebuchet ms fontuyla) türkçe karakterlerde sorun çıkıyor. türkçe karakterler acayip şekillere dönüşüyor.yazıyı notepadde yazıp, photoshopa kopyaladığımda türkçe karakterler gayet normal bir şekilde, aynı fontla (trebuchet ms) görünüyor.böyle ol
photoshopta resim üzerin yazı yazmak istediğimde (örn. trebuchet ms fontuyla) türkçe karakterlerde sorun çıkıyor. türkçe karakterler acayip şekillere dönüşüyor.

yazıyı notepadde yazıp, photoshopa kopyaladığımda türkçe karakterler gayet normal bir şekilde, aynı fontla (trebuchet ms) görünüyor.

böyle olmasının sebebi nedir?
0
tabudeviren
(02.08.08)
opentype font kullanmalısın. genelde hata ş ve ğ lerde çıkar bahsettiğin sorun.
birde bazı reg yöntemleri var forumlarda bahseder olayı kökten çözen, rastlarsan onları dene. ama genelde notepad yetişir imdada...
0
la grande
(02.08.08)
Photoshop'un "Central European Version" larında bu türden sorunlar yoktur. bilginize
0
hunter the dayworker
(02.08.08)
(3)

lightbox-flash hakkında

la grande
flash ta yaptığım bir sitede lightbox kullanmak istiyorum. nette araştırdım birçok kdo örnekleri var denedim olmadıburda yapmayı başaran varsa nereye ne kod paste edilecek, neye dikkat etmek gerekir akıl verebilirmi?
flash ta yaptığım bir sitede lightbox kullanmak istiyorum. nette araştırdım birçok kdo örnekleri var denedim olmadı
burda yapmayı başaran varsa nereye ne kod paste edilecek, neye dikkat etmek gerekir akıl verebilirmi?
0
la grande
(01.08.08)
iframe icinde yapiyorsaniz olmuyor. yapan yerler var ama ben ugrastim beceremedim.

buyrun burada hangi kod nereye gelecek gösteriyor: www.huddletogether.com

buradan da örnegi indirip inceleyebilirsiniz: www.huddletogether.com
0
trimpot
(01.08.08)
flash'ın içerisinde mi yapmak istiyorsun bunu?
www.mobisera.com 'daki contact form'a tıklayıp bakar mısın. bu mu istediğin?
bu mu ha bu mu söyle? :(
0
bodom
(02.08.08)
@bodom şimdi flash ta hazırladığım bir sitem var. orda foto galeri kısmı var. lightbox ı hazırladığım flash butonla çağırabileceğimi düşünüp siteyi ona göre tasarladım. ve sona gelip publish edince bir türlü olmadı. yani flash buton site flash ama basınca java tabanlı bildiğimiz lightbox açılıcak. bunu yapamadım. bikaç sitede rastladım yapanları anlatmışlar ama denedim olmadı bir türlü. birde bu sitedeki -mobisera daki- olay farklı bunu flashta yapmak mümkün.
0
🌸la grande
(02.08.08)
(8)

intel core duo2 lerin mimarisi hakkında

la grande
şimdi sorum şudur arkadaşlar, macler için kullanılan core duo 2 lerle pcler için kullanılanın mimarisi aynımı. X86 mantığı hariç komut olarak multimedia yı destekleyen daha fazla komut varmıdır? varsa nedir ne değildir?
şimdi sorum şudur arkadaşlar, macler için kullanılan core duo 2 lerle pcler için kullanılanın mimarisi aynımı. X86 mantığı hariç komut olarak multimedia yı destekleyen daha fazla komut varmıdır? varsa nedir ne değildir?
0
la grande
(31.07.08)
bildigim kadariyla aynidir. o yuzden maclerin tek esprisinin i$letim sistemi oldugu muhabbetleri cikti. keza maclere hic kasmadan xp yuklemek mumkun falan.
0
dengesiz pamuk
(01.08.08)
macpro dışındaki tüm mac'ler intel'in mobil işlemcilerini kullanır... macpro da xeon kullanıyor.

fark yok kesinlikle...
0
yardimci
(01.08.08)
aynıdır, ben şu an normal bir pc'de kurulu osX leoparddan yazıyorum.
0
kurukafa
(01.08.08)
@kurukafa:tamam x86 yapısında olduğu için osx türevleri kurulabilir çalışır tam terside mümkün(ki macbookta 3dsmax kullanmak için windows kuranlarada rastladım).
sonuçta pc ye de osx kursanda altında herhangibir grafik programı çalıştırsan aynı verimi alamıyosun. bunun sebebi işlemci değilse ne?
0
🌸la grande
(01.08.08)
optimizasyon?
0
raj
(01.08.08)
hayır, benim kurduğum pc eşlenik bir macbook prodan daha yüksek benchmark skorları alıyor. yani pc de aynı verim alınmıyor diye bir şey yok.

macbook dediğin bildiğin bir pcden pek farklı değil. sadece bios kullanmıyor onun yerine efi diye bir sistem var, uyumsuzluk bundan kaynaklanıyor, çünkü windows efi ile çalışmıyor. macos ise efi istiyor, bu yüzden macosu boot ettirmek için pcye efi emulation yapılıyor(ve legal değil).

fakat yani pc ye mac os x kurunca performans düşüyor diye bir şey söz konusu dğil, nasıl bir pcye kurduğuna bağlı.
0
kurukafa
(01.08.08)
@kurukafa: hocam aslında soru macos un pc ye kurulup kurulamamsıyla ilgili değil. aslında olayı program bazına indirgersek; iyi konfigürasyonlu pc de pc için yazılmış bir adobe programıyla, macte çalışan bir adobe programı arasında uçurum farklar gözlemlenirken, pc ye kurulmuş bir macos altında çalışan örneğin photoshop un aynı performansı göstericeğini sanmıyorum. (umarım yanılırım). bu yüzden mimariyle ilgili soru sordum gerçi nettede araştırdım aynı deniyor...
0
🌸la grande
(01.08.08)
hah, öyle dersen o farklı evet. çünkü en temelde işletim sistemleri farklı. biri unix-like, biri windows. memory managementten file systeme, task schedulingden efenime söyleyeyim graphics/audio systeme her şey birbirinden farklı. birbirlerinden başka sistemler. en büyük farkı yaratan şey memory management, progamların "ağırlaştı bu" dedirttiği zaman cachelenmeye başlandığı zamandır.

ama bunun dışında mesela saf cpu gücüne ihtiyaç duyan sistemlerde, aynı kod muhtemelen iki işletim sisteminde de eşit hızda çalışacaktır. fakat işte program karmaşıklaştıkça bir sürü farklı ve işletim sisteminin dizaynına bağlı faktörler giriyor devreye, performans farkı da bu yüzden var.
0
kurukafa
(01.08.08)
(2)

istanbul modern'in sitesindeki font

bushwacker
merhabalar,http://www.istanbulmodern.org/ adresine girildiğinde flash player 8+, minimum 1024x768 vs ve adresin yazıldığı fontun ne olduğunu merak ediyorum. var mıdır bilen acaba?
merhabalar,

www.istanbulmodern.org adresine girildiğinde flash player 8+, minimum 1024x768 vs ve adresin yazıldığı fontun ne olduğunu merak ediyorum. var mıdır bilen acaba?
0
bushwacker
(17.07.08)
bunlar genelde pixel fontlar olarak geciyor.
tam o degil de ona cok benzeyen "ambitsek" var mesela.
0
sourlemonade
(17.07.08)
kesin bakmışsındır ama aynısı olmasada bu ayar www.dafont.com bişiler var burda
0
la grande
(17.07.08)
(4)

fotoblok nedir ne değildir

calaquendi
selamlar, herhangi bir tasarım, konsept board vs. icin fotoblok kullanılması gerekiyorsa tasarımı yaptıktan sonra fotobloğa bastırmak mı daha iyi sonuç verir, yoksa fotoblok uzerine cizim yapılan, boyanabilen bir malzeme midir?
selamlar, herhangi bir tasarım, konsept board vs. icin fotoblok kullanılması gerekiyorsa tasarımı yaptıktan sonra fotobloğa bastırmak mı daha iyi sonuç verir, yoksa fotoblok uzerine cizim yapılan, boyanabilen bir malzeme midir?
0
calaquendi
(15.07.08)
amerikalıların "foamcore" dediği bu malzeme, önceden hazırlanmış ve basılmış resim, poster vs.nin üzerine yapıştırılıp ayakta durmasını sağlayan bir nevi belkemiği tabakasıdır ve yanlış hatırlamıyorsam birkaç ayrı kalınlıkta satılır.
sadece fotoğraf yapıştırmak için değil, mimari maketler gibi modelleme işleri için de kullanılır.
0
godless commie
(15.07.08)
valla üzerine baskı, çizim yapıldığını görmedim. çıktılar alınır, sunum için A3-A4 boyutunda fotobloğa yapıştırılır özel bir sprey i vardır bütün olayı odur. farklı bir iş için kullanıldığına rastlamadım.
0
la grande
(15.07.08)
üzerine baski yapildigini gordum. 70 cme 35cmlik bi fotobloktu sanirim. uzerine bir takim fotograflar basilmis ve bilgisayarda hazirlanmis post-it uzerine yazilmis notlar gorunumde yazilar vardi. bir hediyeydi. dusundugumden cok daha kaliteliydi baskisi.
0
terp
(15.07.08)
fotoblok denen şey üstüne baskı yapılmamış hali ile "maket kartonu" adı ile de bulunabilir büyük kırtasiyelerde, sanat malzemeleri satan yerlerde. çizim+boya da tutar tabii
0
kobuzchu kiz
(15.07.08)
(21)

sosyal soru: biz niye böyleyiz?

neronas
Türklerden bahsediyorum. Biribirimize olan saygısızlığımızın, kavga edemeden duramamamızın, sinirli yapımızın nedeni nedir?Youtube'da çok amatör bir kısa film denemesinin yorumlarını okuyunca aklıma geldi bu sorular. İki tane genç arkadaş yapmış. Adamlara öyle bir küfretmişler ki inanamadım. Ellerin
Türklerden bahsediyorum. Biribirimize olan saygısızlığımızın, kavga edemeden duramamamızın, sinirli yapımızın nedeni nedir?
Youtube'da çok amatör bir kısa film denemesinin yorumlarını okuyunca aklıma geldi bu sorular. İki tane genç arkadaş yapmış. Adamlara öyle bir küfretmişler ki inanamadım. Ellerin g*tüne girseydi de yapamasaydın diyen vardı yahu. Beğenmediysen olmamış de, neden beğenmediğini yaz da işe yara, adam da feedback alsın senden. Çoğu videonun yorumunda huysuz bir türk yorumu bulunuyor illa ki. Benzer bir durum da, netten counterstrike oynayamayınca sorunu araştırırken karşıma çıkan bir sitede vardı. birisi netten conter-strike 1.3 oynayamamış, sorun ne olabilir diye adam gibi sormuş. Tam 4 sayfa cevap yazılmış adama, hepsi de dalga geçme maksatlı. meğer 1.6 çıkmış da bu adam neden hala bunu oynuyormuş, komikmiş, cevap bile verilmezmiş buna, salak da demişler adama.
birkaç örnek daha var,
Geçen sene öğrenci değişimiyle gittiğim okul için bir andaç dvdsi yaptım, introsuna slayt ekledim bunu da youtube a koydum. Anında yorum gelmiş, "hahahah you all look so gay, faggots. that blond hair girl looks like a bitch" falan diye. adamın niki **turk şeklinde. Türk olduğumu gösterir hiçbir belge yok videoda, demek ki bunu herkese yapıyorlar.
Yaşadığım şehirde çilek bahçeleri var. girip kafana göre toplayıp çıkıyorsun, çıkarken ödüyorsun. içerde yediğin bedava. Türkler tarlaları istila ettiğinden beri uygulama kalktı.
Devlet ücretsiz almanca kursu veriyordu, kursa gidene de işsizlik maaşı gibi bir maaş veriliyordu. Türkler ana bacı kardaş işi gücü bırakıp (varsa tabi) kursa yüklenince uygulama kalktı.
Çiçek bahçeleri vardı, gidip istediğin çiçekten toplayıp, buket yapıp çıkışta kutuya para atıyordun. başında bekleyen yok tabi ki. bahçeler türkler tarafından yağmalanınca uygulama kalktı.

Daha birçok şey var anlam veremediğim ve utandığım. Merak ettiğim şey de şu; bunun sebebi ekonomik mi, eğitim mi yoksa yetişme tarzı mı? barbarmıyız biz? Hani bizim büyük türklüğümüz, efendiliğimiz, anlayış dinimiz? Neden nefret ediyoruz birbirimizden?

Not: Genelleme yapmak elbette yanlış. Bahsettiğim çoğunluğu anlamışsınızdır. Müthiş insanlarımız var elbet ama malesef azınlıkta.
0
neronas
(10.07.08)
(bkz: lümpen kültür)
(bkz: lümpen)
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(10.07.08)
gene genelleme olacak ama cahillik, görgüsüzlük ve patavatsızlığın simgelerinden biridir o yutuptaki küfürler. bir de gelişmişlikle doğru orantılı tabii, insanlar önce rahatça geçinmeyi, sonra kendilerini kişisel olarak geliştirmeyi düşünürler. bu hep böyledir. zengin olmayan adam gidip romana mı para versin yoksa kışın yakacağı oduna mı? tabii ki oduna. ilk çağda da böyleydi bu, roma gelişmişken sanat, kültür bilim faaliyetleri falan yapılabiliyordu, tiyatrolar vardı. neden? çünkü ekonomik bir rahatlık vardı ve insanlar diğer faaliyetlere zaman, para, ilgi ayırabiliyorlardı. türkiye'de okuma yazma oranının yüzde 85 olduğunu da söyleyeyim bu arada. ekonominin yıllardır kötü olmasından, gelişmemişlikten kaynaklanıyor bu da sonuçta. gelişmiş bir ülkede en az yüzde 99'tur bu oran.
0
baldur
(10.07.08)
Bence en büyük sorun ileriyi ve toplumu düşünerek değil bugünü ve sadece kendimizi düşünerek hareket etmemiz. Bu neden böyle derseniz bilemem, toplumsal bilinç mi denir yetişme tarzı mı denir orasını psikologların incelemesi daha doğru sanki.

Misal çiçek örneğinde yabancı adam mantıklı düşünerek diyor ki "ne güzel sistem, hem taze çiçeklere istediğim zaman ulaşıyorum hem de bedelini kendim belirlediğim için kazık yemeyeceğim garanti. Ama bedelinin altında ödeme yaparsam da bu hizmetten zarar ederler ve kaldırırlar ben de mahrum kalırım." Biz gidince diyoruz ki "Vay salaklar başında adam bile yok, madem beleşe işime yarayacağından fazlasını da toplayayım eşe dosta dağıtırım eheuh". Çİlek örneği de aynı şekilde tabi.

Küfretme olayında ise malesef hiç bir fikrim yok, bu yaşıma geldim hala durduk yere küfreden insanları anlamıyorum. Ama şundan eminim ki askerde burnum çok fena sürtülecek küfür konusunda :)
0
crown
(10.07.08)
sanırsam bahsettiğiniz tüm özellikler milletçe çok rahat olmamızdan kaynaklanıyor. yani aşırı rahatız. her şeye verecek cevabımız olduğunu düşünüyor, her şeyi biz biliyoruz sanıyoruz. youtube olayı ayrı mesele, ordaki örnek internetin bir maske olmasından kaynaklanıyor.gerçi burdan da rahatlık sonucuna varabiliriz.

bir de yapılan şeylere değer vermeyi bilmiyoruz galiba. her şey ve herkes fırsat bizim için. aslında ben de sizin gibi doluyum bu konuda da şimdilik böyle özetleyebilirim kendi açımdan.

dediğiniz gibi genelleme yapmak yanlış.
0
rectoa
(10.07.08)
Engin Ardıç:

"Bizim ülkemiz bir doğu ülkesidir. Doğu toplumları “suçluluk yönelimli” değil, “utanç yönelimli” toplumlardır. Batı insanı vicdan azabı çeker, doğu insanı alay edilmekten, rezil olmaktan korkar. (Sosyal psikoloji biliminde bu ayırımın iki kanadına “guilt oriented” ve “shame oriented” deniyor.)

Hani şair Eşref’in “ibne dersin kızar da, sikersin aldırmaz” dediği cinsten...

Rodyon Romanoviç Raskolnikov gibi, yaşlı kadını öldürdükten sonra gidip karakola teslim olana da, bizde “enayi” derler. Bizde ilke şudur: Çarpıp kaçacaksın. Suç işlemek değil, yakalanmamak esastır."
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(10.07.08)
Biz millet olarak bir rönesans yaşamadık, o yüzden böyleyiz.
0
felina
(10.07.08)
dusuk iq ya baglı olarak muhakeme yetenegindeki zayıflıklar angutluklar fln.
0
bryan fury
(10.07.08)
felina noktayı koymuş olaya. daha söylenicek bi laf yok. bazı şeyleri çabuk ve rahat elde etmenin meydana getirdiği garip bi zihniyet hakim toplumumuza...
0
la grande
(10.07.08)
Efendiliğimiz, büyük türklüğümüz zartlığımız zurtluğumuz sanırsam sadece kitaplarda yazıyor. Din konusunda ise yapılacak birşey yok. Her nekadar insanlar pek anlayamasa da iyi niyetli olmak allah korkusuyla olan birşey değil, insanın içinde, toplumsal yapıda olması gereken bir durum. Ne kadar dine bağlı olursak olalım. Toplumsal olarak bazı şeyleri aşmadığımız sürece bu böyle gider..
Çok güzel konuya değinmişsiniz. Genelde diğer insanlar bu tarz olaylara "çok güzel bir faaliyet, hepimiz desteklemeliyiz" gibi bir mantıkla yaklaşırken bizler "enayi" kekleme peşinde koşuyoruz adeta. Tek akıllı biziz çünkü.
Bu durum her alanda böyle. Bir keresinde hollandada, içinde bulunduğumuz otobüs parkederken bir bisikleti devirmişti. Bisikletin sahibi gelip sakince konuşmuş ve şoför ile güle oynaya el sıkışıp gitmişti. Bu olayı bizim nasıl yaşayacağımızı bir düşünelim. Bisiklet sahibi gelir "la hırbo sen nasıl çarparsın bisikletime körmüsün hede hödö" der başlar ana avrat küfre, şöförde "bisikletini yanlış yere koymuşsan banane lan deyyus" diye adama güzelce dalar..

Artık ne denir, toplumsal yapı mı, ekonomik standartlar mı, milletteki aşırı güvensizlik duygusu mu.. bilmiyorum.

Tek bildiğim bir şey varsa o da Avrupa ülkelerinin özellikle bizim bu tarz tavırlarımızı gördükten sonra haklı bir önyargı sahibi olduğudur.
0
exexex
(10.07.08)
moruk o degil de, bizim memleket gibisi yok be di mi ?

bu ulkeyi, oldugu sey yapan bazi ozellikler vardir ki bunlari degistiremezsin. bunlar olmadan turkiyeyi dusunemezsin (laiklik sorunu, kurt sorunu, ermeni sorunu, vatan millet sakarya -fasistlik sorunu, kendi kendine yetemeyen kucuk, sunepe, bir baltaya sap olamamis, kendi capinda takilan bir ulke olmana ragmen tum dunyanin turkiye etrafinda donudugunu sanma sorunu, herkesin bize dusman olmasi sorunu gibi..)

soyleyecek cok sey var da soyle soyle bir cozumu olmuyor ki, sikinti veriyor artik..

hic bir zaman rahata eremeyecek bir ulkede yasadigini bilmek gibisi yok. bos umutlar yok.

senin sorduklarinla alakasiz gibi gorunebilir ama oyle bir alakali ki..
0
no christ requiress
(10.07.08)
ben butun bunlari felsefe egitimine bagliyorum. felsefe egitimi ortaokulda verilmeye baslansa, (ve klise bir soylem de olsa) koy enstitusu denilen kurumlar tekrar kurulsa bunlar cok daha azalacak.
0
vita vinum est
(11.07.08)
Herkes gayet yerinde tespitler yapmış. Aslında senin sorudan tez konusu bile çıkar, burada 2–3 kelam etmekle geçiştirilebilecek kadar basit değil mesele. Nedenler ve sonuçlar da oldukça kompleks. Ex çok yerinde bir noktaya temas etmiş. Bugün dini bütün diye geçinenler bile rüşvet veriyor veya yeri geldiğinde haksız kazanç elde ediyor. Hobbes'un, İnsan İnsanın kurdudur derken Türkleri yakından tanımış olabileceğine inanıyorum. Genelleme yapmaktan bende hazzetmiyorum ama bu konuda beis görmüyorum; Türklerden bir halt olmaz. Devletin en yüce kurumunda yer alanların bile birbirini yumrukladığı(silah bile çekildi bildiğim kadarıyla), en saygın tartışma programlarında birbirlerine hakaretler yağdıran 'elit' akademik şahsiyetlerin çıktığı ülkede, bilgi birikimi ve genel kültür düzeyi muayyen olan(bunu asla küçümsemek maksadıyla belirtmiyorum) Bakkal Amcanın,kahvedeki ali abinin veya ev hanımı Semra teyzenin bunlardan çok farklı davranışlar göstermesini beklemek abesle iştigal..

Hollanda'da emniyet şeridine giriliyor, ecnebinin verdiği ilk tepki; şuna bakın bir Türk. Yaya geçidinden geçen tek bir yayayı bekleyen onlarca arabanın olduğu ülkeyse sümüğümüzü silmediğimiz Romanya.. Gerçekten maddi imkânsızlıklar içinde yüzenleri tenzih ederek şunu da rahatça söyleyebilirim ki parası da olan da okumuyor bu ülkede. Taksimde her Allahın günü hırpani bir kılıkla(moda galiba bu)avare avare gezen gençlere ne demeli peki? Kaç tanesi aldığı harçlığını 2–3 kitap almak için harcıyor? Bebekte turlarım diyen sanatçının CD’sine 20 milyonu düşünmeksizin veriyor ama… Aptal gazeteleri okuyarak elde ettiğimiz engin bilgi birikimi ile işte ancak yukarıda sözünü ettiğim yüksek felsefi münakaşalara gireriz. Bu ülkeye de bu müstahak. Ondan sonra Sarkozy çıkıp Türkiye Avrupa ülkesi değil deyince herkes dövünüyor, öfkesinden kuduruyor. Bu ne yaman çelişki böyle?

Günün sözü: Kitap okumuyorum, eksikliğini hissetmiyorum.

İyi geceler herkese.
0
villeneuve
(11.07.08)
türkiye ye türk insanina mahsus degil bence bu söyledikleriniz. yani gidisat ne yazik ki bu yöne dogru ve entropik bir devinimle hizlanarak cözülüyor insan evladi. ama türk insani özelinde ben modernleşme sürecini atlamis olmamizi görürüm. cünkü modernlesme herseyden önce kurumsallasma ve disiplin demektir ve bizde eksik olan da bu ne yazik ki. batı da bir işçinin kolay kolay işten atılamamasından tutun da kırmızı da durma aliskanligina kadar özendigimiz bir cok batılı uygulama da batı da kolay kolay yerlesmemistir. zygmunt bauman calisma, tüketicilik ve yoksullar kitabinda mesela batı insaninin islah edilisinde nasil sıkıntılar cektiklerini anlatiyor. sorun bizim o evreyi atlamis ve bunu da acikcasi pek dert etmemis olmamizdir.
0
atmacaged
(11.07.08)
dinamik sistem ve protesto refleksi altinda yazmistim alakali birseyler.
0
sethi
(11.07.08)
peki kent soylu olmayışımız ve göçebe kültürün etkisinde aşırı derece kalmış olmamız ile hala sözlü kültür ögelerinin (destan, masal, kahramanlık hikayeleri gibi) derinlemesine boyunduruğu altında olduğumuz, buna uygun yetiştirildiğimiz, bilinçaltımızın bunlardan beslendiği gerçeğine ne dersin? dostum!
0
fempusay
(11.07.08)
Sadece Türkler degil akdeniz iklimine sahip bütün ülkeler böyle.

Yunanistan, İtalya, Türkiye.
Yani nasıl bize
Rus, Slovak, Çek, Hırvat, Sırp aynı geliyorsa
Nasıl
Alman, Hollandalı, Danimarkalı gözümüzde aynı kişilerse

Türk Yunan Italyan da aynı yapıya sahip insandır.

Ülkemizi ve ırkımızı bu kadar aşşagılamaya çalışmak belki sırf bize aittir gerçi bilemem.
0
cruseo
(11.07.08)
hic yunanistan veya italya gormemis olsak inanacagiz. turklerdeki kabalik ve anlayissizlik bu 2 millette %30 bile yok. sicakkanlilik ve yuksek sesli konusmakla, kufurleri noktalama isareti olarak kullanmak cok farkli seyler.
0
507
(11.07.08)
@cruseo

yunanistan, italya, ispanya hepsine gittim. kiz arkadasim italyada yasiyor ve italyayla saglam bagim var, cok defa gittim, uzun sureler kaldim. dusundugun sekil de bir benzerlik bizle yok malesef. evet italyada ucak sirasinda onune gecmeye calisabilir 1-2 dangalak, ama insanlar baskalarini gorunusuyle, fikirleriyle, tercihleriyle yargilamaz, baskalarina maliyla mulkuyle hava atmaya calismaz -elbet istisnasi da var- cunku bir temizlik iscisi anneye, copcu babaya sahip italyan arkadasin ailesinin bile bir range rover bir de mercedesi vardir. fast food da calisan bir erkekle, firinda part time calisan bir kiz arkadas, aylik gelirleri 1200€ olmasina ragmen evlenebilir, rahatca yasayabilir. onlarin da kendine gore sorunlari var ama turkiyeyi onlarla kiyaslamak ve genelleme yapmak bosa caba.
Turkiye kendine ozgu, nereye ait oldugunu bilemeyen, tum dunyanin kendi etrafinda dondugunu sanan, insanina hic bir sey vermeyen, aksine devamli isteyen, orta sinifin olmadigi, sadece zengin ve fakirin oldugu, gorgusuzlugun, egitimsizligin kol gezdigi, neresinden tutsan elinde kalan, hic bir zaman sorunlarini halledemeyecek olan -cunku bu sorunlar onun ozunu olusturuyor- sacma sapan bir ulke. Evet aynen boyle.

Saydigin ulkelerden tek ustun oldugumuz yer yemeklerimiz. Aci ama gercek. Ha bir de yurtdisinda yasiyorsan burasi tatil icin bir cennet.

ps: ya sev ya terk et diyecek ilk kisiyi alnindan opecegim
0
no christ requiress
(11.07.08)
ben soru olarak sormuştum onu, herhangi bir art niyet yoktu, gerçekten başka ülkeler de bu konuyu tartışıyor mu diye merak ettim sadece hem bizim açımızdan hem de kendi açılarından
0
ermanen
(11.07.08)
hemen sıcagı sıcagına bir ornek vereyim;
az evvel -20 dakika kadar once- cuma namazından geldim.mahallemizdeki pastane yeni sube acmıs ve bunun serefine de cuma cıkısı pogaca-ayran dagıtıyordu.getirmisler baya bi.namaz oncesinde de dısarı koydular.maksat cıkısta alsın insanlar falan filan.basında da yaslı bi teyze.neyse efendim biz de malum sıcaklardan oturu biraz gec giriyoruz iceri.bi tane seyyar satıcı -balık satıcısı- geldi aldi bi iki tane.sonra onları yedi yine aldı,sonra geldi iki tane daha aldı,bu esnada pişkinligini ispatlarcasına teyze cok yedim parasını vereyim diyerekten kadıncagıza para verdi,kadın yavrum onlar parasız dedi falan ama bu adam 7-8 tane aldı toplamda...

kısa bir ornek,insanımıza dair...
0
lurgee
(11.07.08)
en azından yunanlar, küfür ve şiddet konusunda bizim kadar ileriler. kavga konusunda da. hatta diğer bir çok konuda da. bizden bir farkları yok. öyle 1-2 kişiyle yapılmış bir gözlem değil bu.
0
co2s2
(11.07.08)
(3)

Maxtor harici sabit disk(ethernet), nasıl olur, falan filan...

late viper
şöyle bir şey var(kendi sitesinde bulamadığım):http://www.ngstores.com/k/bilgisayar-ofis/hardisk-suruculer/harici-hard-disk/m/maxtor/u/maxtor-stm310004ssd20grk/n/id-108191/i/urun-ozellikleri/kendi sitesinde aynı görünümlü firewire modeller var, bu yukarıdaki ethernet diyor(başka bir kaç sitede daha
şöyle bir şey var(kendi sitesinde bulamadığım):
www.ngstores.com

kendi sitesinde aynı görünümlü firewire modeller var, bu yukarıdaki ethernet diyor(başka bir kaç sitede daha gördüm). Neyse bu aleti modeme bağlayıp ağ içinde ortak disk olarak kullanma gibi bir şey mümkün müdür?
0
late viper
(04.07.08)
mümkündür. maxtor un shared storage ıı sanırsam bu. aynısından aldım geçen hafta aynı amaçla kullanıyorum.
0
la grande
(04.07.08)
evet, shared storage galiba...
peki modemin bunu desteklesi gerekiyor mu? Yoksa ethernet modem olması yeterli mi?
aztech DSL600EW kullanıyoruz.
0
🌸late viper
(04.07.08)
hub(4 tane çıkışı var) özelliği olan bir modem kullanıyodum direk ona bağladım. ama oda yoksa switch alman gerekebilir belki.
0
la grande
(05.07.08)
(3)

nasıl gidilir? (marmara üni. - kuyubaşı)

caturanga
marmara üni. teknik eğitim fakültesi - göztepe kampüsü kuyubaşı.avrupa yakasından pazar sabahı gelicem. hiç bilmiyorum oraları. tane tane anlatılacak bir yol tarifine müteşekkir olurum.
marmara üni. teknik eğitim fakültesi - göztepe kampüsü
kuyubaşı.

avrupa yakasından pazar sabahı gelicem. hiç bilmiyorum oraları. tane tane anlatılacak bir yol tarifine müteşekkir olurum.
0
caturanga
(01.07.08)
taksim'den 112, mecidiyeköy'den 128 numaralı otobüslere binersen önünden geçiyor.
0
nefertarii
(01.07.08)
dreamkeeper
(01.07.08)
112 veya 128 e binip fakülteler durağında in( kuyubaşından bir sonraki durak).
0
la grande
(01.07.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.